HayalSohbet Forum - Güncel Haber, Videolar, ve dahası!

HayalSohbet Forum - Güncel Haber, Videolar, ve dahası! (http://forum.hayalsohbet.net/index.php)
-   Kişisel Gelişim & Kariyer (http://forum.hayalsohbet.net/forumdisplay.php?f=410)
-   -   Kıskançlık (http://forum.hayalsohbet.net/showthread.php?t=1433)

GiCiK 03-24-2014 02:54 PM

Kıskançlık
 
Kıskançlık



Toplum hayatının en büyük hastalıklarından biri belki de “kıskançlık” duygusudur.
Kıskançlık duygusu, aşk hayatında, evlilikte, iş hayatında farklı boyutlarda ve farklı şekillerde yaşanabilir Ama yine de belirli kalıplar vardır.
Bir kere bazı şeylere sahip olan , sahip olduğunu sandığımız insan veya insanlar vardır… Ondan sonra da onların yerine, durumuna ve sahip olduklarına sahip olmayan, fakat “niye benim de olmasın,” diye , durmadan içi içini yiyen ; bunun için ötekileri kötüleyip, mahvetmek isteyen tipler çıkabilir… Bu her zaman toplum hayatında mümkündür.
Olmayanlar, olanların durumunu ve sahip oldukları şeylere fena halde haset ederler. Ve fırsat bulduklarında da böyle insanları yıkmak için elinden gelenleri yaparlar. İftira ederler, kötülerler ve zorunlu olarak ağız dalaşına girmek isterler. Hedef kişiler ne kadar kaçmak isteseler de toplum hayatında böyle karmaşası olan insanlardan uzak durmak zordur.
Hikayeyi bilirsiniz.

Öteki yaşamda, cehennemde gayya kuyuları kurulmuş, fıkır fıkır kaynıyor… Ve içinde yüzen insanlar, kuyunun üzerine çıkıp kaçmak istedikçe de, başındaki Cehennem Melekleri, zebaniler (en büyüğünün adı da Malik’miş…) ellerindeki topuzlarla üste çıkan vatandaşların tepesine vurup, onları kuyunun derinliklerine yolluyormuş.
Ama kuyuların birinin başında hiçbir zebani yokmuş; yukarıya çıkan vatandaşlar bir süre sonra kendiliğinden kayboluyorlarmış.
Bunu seyreden bir günahsız, Malik’e sormuş: “Ey meleklerin meleği , neden bu kuyunun başında hiç zebani yok; sebebi nedir? Malik anlatmış:
“O kuyuda Türkiye’den gelen vatandaşlar vardır. O vatandaşlar, içlerinden hiç birisinin kurtulmasını; üste çıkıp hakim olmasını istemezler. Üste çıkanı kendiliğinden ayağından tutup, aşağı çekerler. Onun için o kuyunun başına zebani dikmeye gerek yoktur..!”

Bizim ki gibi ülkelerde ne yazık ki , kıskançlık, haset gibi duygular çok daha yoğun olarak yaşanır. Kimse kimsenin pek fazla ileri gitmesini istemez. Biraz sıyrılıp ileri geçenleri mutlaka ayağından tutup, aşağı çekmek için ellerinden geleni yaparlar.
Onun için genç bir insanın seçeceği dostuna, düşmanına dikkat etmelidir. Bazı kötülükler hiç ummadığımız kişilerden gelebilir. Hele bazı kişiler derin komplekslere sahiptirler ve bunlar ancak bu karmaşalarını başkalarına sataşarak ve kötüleyerek tatmin olurlar.

Robert A. Heinlein diyorki, “Yetenekli ve kendine güvenen bir insan hiçbir zaman kıskançlık duygusuna kapılmaz. Kıskançlık, hiç kuşkusuz nerotik bir kişinin kendine güvensizliğinin belirtisidir.”
Bu hastalıklı duyguyu, B. C. Forbes , “Kıskançlık aklın kanseridir.” Diye anlatır.
Baruch Spinoza’ya göre, “kendi halinde ve alçakgönüllü olarak görünen bir çok insan , aslında içten içe çok hırslı ve kıskanç kişiler olabilirler.”
Her dilde bir kavramı farklı fazlarda anlatan bir çok alt kavram vardır: Sözgelimi,

“Kıskançlık, haset, hasetlik. çekememezlik, gıpta, özenme, önyargı… ve aklımıza gelmeyen daha başka kavramlar kıskançlığın derecelerini gösterebilir…
İngilizcede de aynı şey söz konusudur: “ Jealousy, envy, jaundice, resent, ..”

Bu kavramları ağırlık derecelerine göre sıraya koyabilirsiniz . Ve hangisinin daha ağır veya hafif bir durumu işaret ettiğini siz kendiniz anlayabilirsiniz.
Kıskançlık, belli ki aslında istenilmeyen, kötü bir duygudur. Bu duyguya sahip olan kişiyi eninde sonunda güç duruma düşürür, bazen de rezil eder. Böyle kişiler durmadan kendi kendilerini yerler. “Niye ben onlara sahip değilim?” diye kendilerini yer bitirirler.
Toplum hayatında , “Kıskançlık”ı anlatan daha başka çok güzel sözler var. Diyorlar ki:
İnsanlar, ya korktukları, yahut da gıpta ve haset ettikleri şeylerden nefret ederler. (Machiavelli)
Kıskanılmayan, imrenilecek bir erdemi olmayandır. (Aeschyus)
Bütün kötü tutkuların en kirlisi kıskançlıktır. (Strindberg)
Bizi kıskananların sayısı becerilerimizi doğrular . (Oscar Wilde)
Kıskançlık ruhun hastalığıdır. (John Dryden)
İnsan ancak, bir başkasına ait olan erdem için haset duyar. (İbrahim en-Nahani)

Ne mutludur o kişiye ki ,yoldaşı haset değildir. (Mevlana Celaleddin-i Rumi)
Kıskançlık aşk hayatında olabilir. İnsan ikinci bir kadının veya erkeğin ortak his hayatına karıştığını anladığı an artık eski kişi değildir. Sevdiği kişiye karşı tavırları değişir. Daha izleyici, daha koruyucu olur ve işin ciddileştiğini anladıysa , rakibine karşı ölesiye veya ödüresiye nefret duyabilir. Günlük haberlerde en küçük bir kıskançılık uğruna bir ailenin .
ortadan kaldırıldığına çok şahit olmuşuzdur

Evlilik hayatında da kıskançlık evi yıkabilir. Kıskançlık nedeni çoğu kez kurmacadır. Psikopat bir kafanın uydurduğu kurmacalardan ibarettir. Fakat şüphe, çoğu kez bir evi yıkmaya yeter. İş daha da ötesine, karşıdakine zarar vermeye kadar gider. Bazen de bu iş bir kurmaca değil gerçektir. Bu kez hedef olan kişi, ya mahkemeye gidip boşanacaktır; yada bu işe katlanacaktır. Bir üçüncü çare, karşıdakilerin ortadan kaldırılmasıdır. Bizim namus anlayışımız çoğu kez bunu gerektirir. Bu yüzden Anadolu’da bir sürü insan yok yere ölüp gider.

Bizim burada en çok duracağımız husus iş hayatındaki kıskançlıktır: Daha az erdemlere, becerilere sahip bir kişinin arkadaşını çekememesi ve ona durmadan bir takım kumpaslar kurması , iş yerindeki rahatsızlıkların en büyük nedenidir.
Eğer bu kıskançlıktan dolayı rahatsız etme işi bir üst tarafından kendi astına uygulanıyorsa ve bunda bir devamlılık söz konusuysa, İngilizcede buna “mobbing” denilmektedir. Biz Türkçe’de bunu “Yıldırma” davranışı olarak karşılayabiliriz. Yıldırma, karşıdakini psikolojik olarak duygularıyla oynayarak taciz etmektir. Dışta görünen bir kavga, döğüş filan yoktur, fakat iki kişi arasındaki ilişkiler sakattır ve bir kişinin diğerini kötü kullanması söz konusudur.

Kıskançlık, diğer adıyla haset , her zaman kötü anlamıyla kullanılmaz ve varolmaz.
Kıskançlığın iyi bir çeşiti var mıdır? Evet, vardır. Biz bunu belki “Özenme” veya “Gıpta” sözcükleriyle karşılayabiliriz.
İşyerinde bir insan veya bir grup olarak insanlar öylesine güzel işler yapmışlardır ki, bundan şirket büyük kar etmiş, perestiji artmış ve patron yapılan işten çok hoşnut kalmıştır.
Tabii bu durumda , bu olan biteni seyreden arkadaşları bunları yapan kişilere birer rakip gözüyle bakarlarsa da; bir kısmı da , mutlu olmaz ama, onlara özenir; “Keşke bunu onlardan önce ben bulsaydım,” diyebilir. Bu onları daha çok çalışmaya itebilir. Gıpta eden, özenen de belki de benzer iyi sonuçlara daha sonra varacaktır.

Her insanın önünde böyle güzel örneklere, gıpta edilecek; özenilecek idollere ihtiyacı vardır. Kişi çevredeki özenilecek güzel insanlar sayesinde davranışlarına yeniden yön verebilir.
Keşke toplumdaki kıskançlar yeniden eğitilse, duyguları değiştirilebilse ve onlar güzel işlere, güzel buluşlara karşı özendirilseler. Bu toplum neler yapmaz?
Birbirimizi ölesiye kıskanıyoruz. Üzerine üstlük iyi işler de yapmıyoruz! Nedir bu?
Hadi bakalım, biraz iyi niyetli olalım ve iyi şeyler yapanları alkışlayalım; yerimizden kalkıp onları kutlayalım. Hadi!


Tüm Zamanlar GMT +2 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 03:14 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.4
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Content Relevant URLs by vBSEO 3.6.0 RC 1
User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.1.0 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd. Runs best on HiVelocity Hosting.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406