HayalSohbet Forum - Güncel Haber, Videolar, ve dahası!

sohbet odaları

Go Back   HayalSohbet Forum - Güncel Haber, Videolar, ve dahası! > Din Hakkında Herşey > İslamiyet


Kullanıcı Tag Listesi


Konu Bilgileri
Kısayollar
Konu Basligi Bakara 184. Ayeti Nasıl Anlamalıyız.
Cevaplar
0
Sonraki Konu
sonraki Konu
Görüntüleyenler
 
Görüntüleme
3052
Önceki Konu
önceki Konu

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 07-14-2014, 10:12 AM   #1
Özel Üye
halukgta - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

HayalSohbet.Net - Türkiyenin Sohbet ve Paylaşım Platformu! www.hayalsohbet.net - irc.hayalsohbet.net
Üye No: 583
Üyelik tarihi: Feb 2014
Üye Grubu: Özel Üye
Mesajlar: 220
Konular: 220
Yaş: 66
Şube: Balıkesir Şubesi
İlişki Durumu: Evli
Ruh Hali:  none
Tuttuğu Takım:

Level: 13 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 321
Güç: 73 / 9490
Tecrübe: 85%

Teşekkürler: 2
9 Mesajına 9 Kere Teşekkür Edildi
REP Gücü : 11
REP Puanı : 20
REP Seviyesi : halukgta is on a distinguished road
Standart Bakara 184. Ayeti Nasıl Anlamalıyız.

Bizler her zaman Kur’an ı anlayarak okuyup, üzerinde düşünmeliyiz diyor ve buna çok önem veriyoruz. Fakat elimizdeki Kur’an tercümeleri bazen, ne yazık ki bizleri şüphede bırakıp, tedirgin edebiliyor. Çünkü bir kelimeye öyle anlamlar veriliyor ki, acaba hangisi doğru, hangisi yanlış konusunda arada kalıyoruz.

Bu konuya bir örnek vermek istiyorum. Bakara suresi 184. ayetinde geçen bir kelimeye, farklı anlamlar vererek, bakın ayette verilen mana nasılda değişiyor. Önce Diyanetin mealini yazalım, daha sonrada farklı anlamlar veren cümleleri karşılaştıralım.

Bakara 184: Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. ORUCA GÜCÜ YETMEYENLER İSE, BİR YOKSUL DOYUMU FİDYE VERİR. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.

Yukarıdaki ayette oruca gücü yetmeyenler, bir yoksulu doyumu fidye versin diye çevrilmiş. Aynı cümleyi, bir başka mealden aldığımızda, anlamının tamamen değiştiğini görüyoruz.

(ORUCA GÜCÜ YETENLERE BİR MUHTACI DOYURARAK FİDYE VERMEK, BİR YÜKÜMLÜLÜKTÜR.)

Ne kadar ilginç, çünkü anlamı diğer tercümenin tamamen tersi. Siz olsanız tedirgin olmaz mısınız? Elbette olursunuz. Konuyu anlamamıza yardımcı olması için, daha farklı üç tercümeden de, aynı cümleyi yazmak istiyorum.

(Ona dayanıp kalacaklar üzerine de fidye.)

(Oruca (güç) dayananların fidye vermesi, bir yoksulu doyurması lazımdır.)

(Oruca zor dayanabilenlerin üzerinde bir yoksulu doyuracak kadar fidye.)

Kur’an ı tercüme edenlerin, farklılıklarını gördük. Peki, bu durumda bizlere düşen hiçbir şey yok mu? Elbette var, çünkü elimizde öyle bir kitap, öyle bir rehber var ki, istedikleri kadar hatalı çeviri yapsınlar, yeter ki ondan istifade etmesini bilelim. Allah diğer ayetlerinde söylediği gibi düşünene, aklını kullanana Kur’an da verdiği her konudan değişik örneklerle, Kur’an bütünlüğünde doğru cevabı bulmamıza yardım ediyor, şükürler olsun.

Gelin bizde birlikte öyle yapalım. Kur’an bütünlüğünde düşünelim ve Rabbin verdiği örneklerden yararlanıp, doğru cevabı arayalım.

Biran şöyle düşünelim. Bu ayette Allah, Gücü yetenlere yani orucu tutmaya gücü yetenlere fidye(fitre) vermesi gerektiğini söylediğini varsayalım. Eğer böyle düşünürsek, hemen aklımıza bir soru gelecek. Bu durumda gücü yetmeyen hiç oruç tutacak durumu olmayan, sürekli sorunu olan kişiler ne yapacak bu durumda? Çünkü bu büyük bir soru? Şöyle diyebilir miyiz? Allah bu konuda bir hüküm vermemiştir, onun için tutamayan zaten tutamaz, herhangi bir fidyesi de yoktur. Geçici hasta olan yolcu olan sonra orucunu tutar, Allah bu açıklamanın dışında başka bir açıklama yapmamıştır demek, bizi doğru sonuca ulaştırır mı? Ya da oruç tutabilen ama fidye vermeye gücü yetmeyen varsa, durumu ne olacak?

Hastalığından ya da yaşlılığından dolayı, hiç oruç tutamayacak kişiler, sorusunun cevabını nasıl alacaklar? AYET İ BU ŞEKİLDE ANLARSAK, BU SORUYA CEVAP ORTADAN KALKIYOR. Siz olsanız ve bu soruya cevap alamasanız, tedirgin olmaz mısınız? Düşünün lütfen, ORUÇ TUTABİLECEK GÜÇTE OLANLARA FİDYE OLARAK FAKİRİ DOYURMA GÖREVİ DE VERİLECEK, AMA HİÇ TUTAMAYACAK DURUMDA OLANLARA, HİÇBİR FİDYE YOK, öylemi dostlar? Kur’an böyle bir soruyu, asla cevapsız bırakmaz.

Şimdide ayette geçen fidye kelimesinden yola çıkalım. Fidye nedir? Günümüzde de kullanılan bir sözcüktür. BİR ŞEYİN KARŞILIĞINDA VERİLEN, TAKAS, KURTULMALIK ANLAMIN DA GEÇER. Sözlükte geçen bir başka anlamı da, Kur’an ın herhangi bir farzından birini yerine getirmeye gücü olmayan bir kimsenin, Cenâb-ı Hak'tan özür dilemek kastı ile verdiği para veya sadakadır diye geçer.

Bu durumda hem oruç tutup, hem fidye vermek kelimenin anlamına ters düşüyor. Demek ki yapılamayan bir görev var ki ortada, o görevden kurtulmalık olarak, bir diyet ödeniyor olmalı. Yoksa fidye kelimesi kullanılmazdı. Bu durumda oruç tutamayan, gücü nispetinde bir fakiri doyuracak, hayırda bulunacak anlamı çıkıyor ayetten.

Şimdide Allah, fidye sözcüğünü özelikle nerelerde Kur’an da kullanmış ona bakalım, konuyu doğru anlamak için. Bakara 85. ayetinde, esirleri fidye verip kurtarılmasından bahseder. Bakara 196. ayetinde, hac konusunda yapamadığımız bir emrin karşılığı olarak, Kâbe ye bir şey bağışlayıp, fidye olarak verilmesini emreder. Yine Zümer suresi 47. ayette iman etmeyenlerden bahsederek Allah, yeryüzünün tamamı kendilerinin olsa, azabın kötülüğünden kurtulmak için fidye olarak verirlerdi diye açıklama yapar bizlere. Kur’an a baktığımızda fidye kelimesi çok geçer, fakat anlamın tamamı, BİR ŞEYE KARŞILIK ANLAMINDA KULLANILMIŞTIR.

Şimdi gelelim Bakara 184. ayette geçen kelimeye. Eğer burada anlatılmak istenen, oruca gücü yetenler yani tutabilecek olanlar ise, devamında bir farz emri yerine getirenin, ayrıca fidye vermesi Kur’an bütünlüğüne uymuyor. Yok, eğer gücü yetmeyenler, yani orucu tutamayacak durumda olanlar anlamını verirsek, işte o zaman devamındaki fidye sözcüğü yerini bulacaktır. Çünkü yerine getirilmeyen bir farz görev var, mutlaka bunun da bir fidyesi, karşılığı olması normaldir.

Peki, bu kelimeye neden bu derece farklı anlamlar verilmiş ve yanlış anlaşılmış? Yukarıda da sizlere örnek verdiğim, bir çeviri üzerinde biraz düşünelim.

(Ona dayanıp kalacaklar üzerine de fidye.)

Türkçede de olduğu gibi, her dilde bazı kelimeler vardır, bir birinin zıttı anlamlarını taşır, fakat cümle içinde kullanıldığında, gerçek anlamı hemen anlaşılır. Örnek vermek istiyorum.

Kimseye dayanmadan dimdik ayakta kaldım.

Ona dayanmasam yıkılıp yere yığılacaktım.

Dayanmak kelimesi iki zıt anlamlarda, bakın anlamı nasıl değişiyor. İşte kelime olarak tercüme edildiğinde, ONA DAYANIP KALMAK, benim verdiğim örnekte olduğu gibi, zıt anlamındadır. ORUCA GÜÇ YETİREMEMEK, ZORLANMAK, YASLANMAK ANLAMINDA KULLANILMIŞTIR Kİ ALLAH, BU DURUMDA OLANLAR FİDYE VERSİN KOLAYLIĞINI GETİRMİŞTİR.

Şöyle bir soru aklınıza gelebilir. Orucu tutamayacak durumda olup da, fidye verecek, fakiri doyuracak gücü olmayanlar ne yapmalı? Ayetin devamına baktığımızda, bu sorumuzun da cevabını buluyoruz.

Yazımın başında, Diyanetin yeni mealinden verdiğim örnekte ne diyordu?

(Bununla birlikte, gönülden KİM BİR İYİLİK YAPARSA (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır.)

Parantez içine yazılan, mesela fidyeyi fazla verirse ibaresi, bana göre ayetin manasını daraltıyor, almamız gereken bilginin üstünü örtüyor. Dikkat ederseniz ayette böyle bir açıklama yok. Ayeti tercüme edenin, kendi anladığı yazılmış. Aynı ayetin bu bölümüne, Diyanetin eski mealine bakalım.

(Oruca dayanamayanlar, bir düşkünü doyuracak kadar fidye verir. Kim gönülden iyilik yaparsa o iyilik kendisinedir.)

Buradan da anlıyoruz ki, maddi gücü olmayanlar elinden gelen iyiliği, yardımı ihtiyacı olana yapmakla da, bu fidyeydi ödemiş olabiliyor.

Ne yazık ki bu ayet, bu derece farklı anlaşıldığı için, oruç tutanların ayrıca Fidye (fitre) vermesi gerektiği, topluma öğretilmiştir. Hâlbuki Fidye(fitre) oruç tutamayanların üzerine farzdır.

Elbette hayır yapmanın, hiçbir sakıncası yoktur. Kur’an da yardımlaşma, gücü olmayana yardım özendirilmiştir. Ama bizlerin yapması gereken, Allah ın ayetlerini doğru anlamak olmalıdır. Kur’an zekât vermeyi, yoksula karşı şefkatli olmayı bizlere emreder. Hatta onlara karşı yapacağımız yardımı, infak etmeyi kendisine borç vermek anlamında kullanarak, bizleri teşvik eder.

Ben Kur’an bütünlüğünde, Rabbin verdiği örneklerden yola çıkarak, bu düşüncelere ulaştım. Bu yazdıklarım benim Rabbin rehberinden anladıklarımdır, yalnız beni bağlar. Bizlere düşen, yine Allah ın söylediği gibi, ayetler üzerinde düşünüp, aklımızı kullanmak olmalıdır. Her beşer kendi imtihanından sorumludur. İmtihan olduğumuz kitabında, Kur’an olduğunu lütfen unutmayalım.

Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK

halukgta isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla

halukgta Kullanicisinin Son 5 Konusu
Baslik Kategori Son Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj
Günümüzde yaşanan islam’in bu hale gelmesinden,... İslamiyet halukgta 0 882 08-20-2021 11:40 AM
Tegabun suresi 11 ve 12. Ayetlerden alacağimiz... İslamiyet halukgta 0 942 08-11-2021 11:01 AM
Bir müslüman, ben kur’an dan bunu anladim ve... İslamiyet halukgta 0 978 08-08-2021 08:27 PM
Kur’an da birçok kez geçen, zanna, saniya uymayin... İslamiyet halukgta 0 1280 07-15-2021 09:42 AM
Zuhruf suresi 44. Ayetin, anlamini değiştirip,... İslamiyet halukgta 0 1202 06-24-2021 09:01 AM

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

(View-All Konu Okunma Sayisi : 1
halukgta
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Tüm Zamanlar GMT +2 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 10:35 AM.

Forum Yasal Uyarı

Kuruluş : 2013
2013 - "HayalSohbet Forum" her hakkı saklıdır.
HS-Forum - HAYALSOHBET iştirakidir.
Sohbet - Chat
YASAL UYARI : İçerik sağlayacı paylaşım sitelerinden biri olan hayal forum Adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K'nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. hayal forum hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler, Yöneticilerimiz ile iletişime geçilmesi yada iletişim formunu doldurulması halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde hayal forum yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacak ve size dönüş sağlanacaktır.



Powered by vBulletin® Version 3.8.4
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Content Relevant URLs by vBSEO 3.6.0 RC 1
User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.1.0 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd. Runs best on HiVelocity Hosting.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406