![]() |
![]() |
![]() |
#1 | |||||||||
![]() Üyelik tarihi: Feb 2014
Üye Grubu: Üye
Mesajlar: 1.920
Konular: 1131
Şube: Yurtdışı Şubesi İlişki Durumu: İlişkisi Yok
Ruh Hali:
![]()
Tuttuğu Takım:
![]() Level: 36 [ ![]() ![]() ![]() ![]() Paylaşım: 0 / 884
Teşekkürler: 42 221 Mesajına 236 Kere Teşekkür Edildi REP Gücü : 14
REP Puanı : 100
REP Seviyesi :
![]() ![]() |
![]()
Kız bebek isimleri
ABİDE : Anıt - Değerli eser AÇELYA : Fundagiller familyasından, kokusuz ama güzel renkli çiçek. ADALET : Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetmek. ADİLE : Adaletli olan, doğruluktan ayrılmayan. AFET : İnsanlığın önleyemediği büyük doğal felaket AFİFE : Namuslu, iffetli, temiz ve dürüst AFİTAP : Güneş / Çok güzel AFŞAR : Atak, uyumlu, Oğuz boylarından birinin adı (Avşar) AHSEN : En güzel, Çok güzel AHU : Ceylan, karaca, maral - Güzel kadın AJDA : Filiz, sürgün - Üzeri çentik çentik olan şey AKASYA : Küçük sıra yapraklı, süs için yetiştirilen bir ağaç.Salkımağacı AKGÜL : Beyaz gül, gül gibi AKGÜN : Aydınlık gün AKİFE : Sebatlı, kararlı - İbadet eden ALARA : Al + ara. Al=Kırmızı, ara=bezeyen, süsleyen , Kırmızı süs anlamında bir tamlama ALARCIN : Güzelliğini ateşin kırmızılığından alan ALÇİN : Kırmızı renkli küçük bir kuş türü ALEV : Ateşin çıkardığı yalım ALEYNA : Esenlik ve güzelliklere sahip, esenlik içinde olan ALİYE : Yüce, yüksek ALTAN : Kızıl Şafak ALTIN : Değerli bir metal (Paslanmayan, en iyi iletken) ANDAÇ : Bir kimseyi hatırlamak için saklanan şey, hatıra ARİFE : Tecrübeli, bilgili, sezgi ve anlayışa sahip ARZU : İstek, özlem eğilim ASENA : Türk Mitolojisinde Ergenekon destanında adı geçen dişi kurt ASİYE : Acılı kadın / Direk ASLI : Kök, köken - Aşık Kerem'in sevgilisi ASLIHAN : Kökeni soylu han soyundan ASRIN : Çağdaş, bu asıra ait olan, asıra uygun olan ASU : Asi, ehlileşmeyen huysuz at - İsyankar ASUDE : Sessiz, sakin dinlendirici ASUMAN : Gök, gökkubbe, sema ASYA : Yeryüzünün anakaralarından (kıta) birinin adı AŞKIN : Aşmış, ileri, üstün/ Senin aşkın ATEŞ : Yanıcı maddelerin yanmasıyla ısı ve ışığın ortaya çıkması ATIFET : Karşılık beklemeden gösterilen sevgi, iyilik sever ATİKE : Özgür - Soylu - Güzel, genç kız AYBEL : Ay gibi dikkat çeken, aya benzeyen güzelliğiyle farkedilen, seçilen AYBEN : Ay gibi. Ayın kendisi AYBÜKE : Ay gibi parlak, aynı zamanda zeki, akıllı AYCA : Ay gibi parlak ve aydınlık AYCAN : İçi aydınlık AYÇA : Ayın ilk günlerde aldığı biçim, hilal AYÇİN : Ayçın, ay gibi, aya benzer AYDA : Dere kıyılarında yetişen bir bitki - Parmakları, endamı güzel kadın AYDAN : Aya benzer ay gibi AYDİL : Güzel, parlak, aydınlık gönül AYFER : Ayışığı AYGEN : Gönül dostu AYGÜL : Ay gibi güzel ve parlak renkli AYLA : Kadın, eş zevce /Ayın çevresindeki ışıklı daire AYLİN : Ayın çevresinde görülen ışıklı daire AYNUR : Ay gibi ışıklı, pırıl pırıl AYPARE : Ay parçası AYSEL : Ay gibi parlak ve güzel AYSEN : Aydan farksız, ayın yerdeki benzeri, güzel sevimli AYSU : Ay gibi parlak, berrak su AYSUN : Ay gibi güzel ve parlaksın AYŞAN : Şanı ay gibi parlak olan AYŞE : Yaşam, dirlik, AYŞEGÜL : Güleç, güler yüzlü AYŞEM : Ay ışığı - Benim Ayşem AYŞEN : Ay gibi neşeli, parlak ve aydınlık AYŞENUR : Nur gibi parlak, pırıl pırıl, ay gibi güzel AYŞİN : Ay gibi, aya benzeyen AYTAÇ : Ay gibi taçlı AYTEN : Ay gibi beyaz tenli AYTÜL : Tül gibi şeffaf ve ince ay ışığı gibi parlak AZİME : Azmeden, yapmak için kesin kararlı / iri, kemikli yapılı AZİZE : Kutsal, ermiş kadın - Sevgi hitabı AZMİYE : Niyetli, kararlı AZRA : Bakire, el değmemiş BAHAR : Doğanın canlandığı mevsim BAHRİYE : Donanma ve denizle ilgili BALCA : Bal damlası, bal gibi BALIM : Benim balım, tatlım - Çok sevgili, samimi arkadaş BANU : Ev kadını , bayan BARAN : Yağmur BAŞAK : Tahılların tanelerinin bulunduğu kısım BAŞAR : Başarılı ol anlamında BEDİA : Güzellik, üstün değerli olan BEDİHE : Başlangıç - Güzel söz BEDRİYE : Ayın ondürdüncü geceki haliyle ilgili BEGÜM : Saygıdeğer kadın, hanımefendi - Hint prenseslerine verilen san BEHİCE : Şen güleryüzlü BEHİRE : Güzel, asil BEHİYE : Güzel ve alımlı kadın BELGİN : Açık. belirli, farkedilen BELİN : Şaşkınlık, hayret BELKIS : Yunanca asıllı olup Arapçaya geçen tarihi bir isim BELMA : Sakin, yumuşak BENAN : Parmakla gösterilecek kadar güzel BENGİ : Sonsuz, sonsuzluk BENGİSU : İnsana ölmezlik verdiğine inanılan su / Abıhayat BENGÜ : Sonu olmayan, ebedi BENGÜL : Üzerinde benekler bulunan gül BENİAN : Beni-an. Beni anımsa BENSU : Su gibi aziz benlik BERAY : Ayın en ışıltılı, en parlak hali BERFİN : Kar toplayan BERİA : Güzellik ve olgunlukta akranlarından üstün olan BERİL : Mücevher olarak da kullanılan bir tür maden BERİN : Manen çok yüksek BERNA : Genç, delikanlı BERRA : Bereketli olan BERRAK : Temiz, saf, arınmış BERRİN : Manen çok yüksek, yüce yaradılışlı BERŞAN : Bir peygamberin din ve kitabını kabul eden BESTE : Ezgilerin özgün dizimi, BESTEGÜL : Gül demeti BETİGÜN : Beti:Yüz (Bet benizdeki gibi) Gün: Aydınlık, Aydınlık yüz BETİL/BETÜL : Temiz, iffetli BETÜL : Ayrı kök salmış fidan - Hz.Meryem'in lakabı - Bakire BEYHAN : Bey soyundan BEYZA : En beyaz, en ak - Günahtan kaçınmış BİHTER : En iyi BİKE / BİKEM : Kadın, hanım BİLGE : Çok bilen ve bildiklerini başkalarının yararına sunan BİLLUR : Pek duru ve temiz cam BİLUN : Yarım Ay BİNGÜL : Bin gülün güzelliğinde BİNNAZ : Çok nazlı BİNNUR : Çok nurlu BİRCAN : Herksçe sevilen, candan BİRCE: Biricik, birtane BİRGÜL : Tek ve benzersiz gül BİRİCİK : Tek, bir tane, emsalsiz BİRSEN : Yalnız Sen anlamında BİRSU : Özel bir su biricik su gibi BUCAK : Genellikle, geniş verimli bakımlı alanlara verilen ad (Köşe bucaktaki anlamı gibi) BUKET : Çiçek demeti BURCU : Güzel ve etkileyici kokunun salgılanışı BURÇAK : Tohumları kullanılan bir bitki türü BURÇİN : Dişigeyik BUSE : Öpmek, öpüşmek, öpücük BÜŞRA : İyi haber CAHİDE : Çalışan, çaba gösteren CANAN : Sevgili, yar CANDAN : Yürekten, içten CANEL : İçten, candan uzatılan dostluk eli CANKAT : Yaşamına can ekle, sevinçle dol CANSEL : Cana dair, canla ilgili CANSIN : İçten, gönüldensin CANSU : Cana benzer değerde CAVİDAN : Ebedi, sonsuz CELİLE : Büyük, ulu CEMİLE : Hoşa giden davranış CEMRE : Önce havada, sonra suda ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi CENNET : Dinsel inançlara göre iyilerin ölünce gideceğine inanılan yer CEREN : Ceylan, ahu CEVHER : Bir şeyin özü - Güç, enerji - Değerli taşlar CEVRİYE : Eziyet, cefa, sıkıntı CEYDA : Yararlı, herkese iyilik yapan CEYLA : Farsça kökenli bir kelime ceyl kökünden türemiş. Ceyl insanlık, insan soyu demek. Ceyla insanlığa atfedilmiş, bağışlanmış. CEYLAN : Geyik cinsinden gözlerinin güzelliğiyle ünlü hayvan CEYLİN : Farsça kökenli. Cennetin kapısı anlamında CİHAN : Evren, alem CİHANNUR : Alemi aydınlatan nurlu ışık CİLVENAZ : Nazı özellikle yapan / Cilveyle nazı birarada bulunduran -Ç- ÇAĞLA : Badem, erik ve Kaysı gibi meyvaların ham hali ÇAĞLAYAN: Şelale ÇAĞRI : Davet ÇİÇEK : Bitkilerin üreme organlarını taşıyan renkli bölümü ÇİĞDEM : Zambakgillerden bir tür kır bitkisi ÇİLAY : Ayın üzerinde beliren açık renkli lekeler ÇİLER : Güzel öten, güzel ötüşlü ÇİSEM : Çiseleyen yağmur ÇOLPAN : Gözleri uzağı iyi gören, ilerigörüşlü DAMLA : Bir sıvının küçük parçacığı DEFNE : Yaprakları güzel kokulu, yaz kış yeşil olan bir ağaç türü DELFİN : Yunus balığı DEMET : Sapları bir araya getirilip bağlanan bitki ya da çiçek DENİZ : Yeryüzünün 3/4'ünü oluşturan tuzlusu tabakası DEREN : Derleyen, toplayan DERİN : Yüzeyi, tabanından uzak olan DERYA : Deniz, çok bol, gönül DESTAN : Kahramanlık olaylarını konu alan şiir DESTE : Cinsleri aynı ya da birbirine yakın şeylerin birarada bağlanması DEVRAN : Talih, kader DİBA : Çiçek desenli ipek kumaş - Sevgilinin yüzü DİCLE : Güneydoğu bölgemizde bir nehir DİCLEHAN : Dicle ve han kelimelerinden oluşan isim DİDE : Göz (Arapça) DİDEM : Dide ,Göz: Didem= Gözüm DİLAN : Gönül dostu, gönüldaş DİLARA : Gönül alıcı, sevgili DİLAY : Gönlü ay gibi parlak, ışıklı olan / ışıl ışıl berrak konuşan DİLBERAN : Dilberler, güzeller DİLBERAY : Ay gibi güzel kadın DİLDAR : Birinin gönlünü almış, sevgili DİLEK : İstek, arzu DİLER : İsteyen, dileyen DİLHAN : İçten, samimi söylenen DİLRUBA : Gönül kapan, herkesi kendine bağlayan DİLŞAD : Gönlü hoş DOLUNAY : Ayın tam olarak görünen biçimi, DÖNDÜ : Henüz evlenmemiş kız DURU : Saf, berrak DUYGU : His, gönülde uyanan yankı ya da tepki DÜNYA : Yeryüzü DÜRDANE : İnci tanesi DÜRRİYE : İnci gibi parlayan EBRU : Kaşe / Hare gibi dalgalı kumaş ECE : Reis / Ulu / İlerigelen ECEHAN : Yönetici konumundaki ece,kraliçe ECEM : Kraliçem, benim sultanım EDA : Anlatış yolu ve biçimi / Sevimli olma hali EDİBE : Edepli, terbiyeli - Edebiyatla uğraşan, yazar EDİS : Benzerlerinden üstün, yüce EFSER : Taç EFTALYA : Bir dönemin ünlü gayrimüslim ses sanatçısı Denizkızı Eftalya'dan EGE : Bir çocuğu koruyan, ondan sorumlu olan - Bir deniz EKİM : Ekme, yetiştirme - Yılın onuncu ayı EKİN : Buğday / Tahılın ekimden harman dönemine kadarki hali / Kültür ELA : Sarıya çalar kestane rengi ELÇİN : Deste / Demet / Bir kerede ele alınabilecek kadar az olan nesne ELİF : Arap alfabesinin ilk harfi / dost tanıdık / ışık saçan güzel kız ELMAS : Billurlaşmış karbondan oluşan sert değerli taş ELVAN : Renkli, renk renk / güzel kokuların yayılması EMEL : Güçlü istek / Umulan ve beklenen şey EMİNE : Güvenilir, inanılır kimse ENGİN : Uçsuz bucaksız genişlikte - Denizin karadan uzak geniş bölümü ENİSE : Sevimli / Dost / Cana yakın arkadaş ERDEN : Bakire - El sürülmemiş yer ERGÜL : Erler içinde seçkinleşen, erlerin gülü ERTAÇ : Erkeklerin baştacı olmuş güzel ESEN : Sağ salim, rahat, mutlu sağlıklı ESER : Rüzgarın esmesi/ Ortaya konan yapıt ESİN : Rüzgar / İlham /İçe doğan duyguve düşünce ESMA : Adlar , isimler ESMERAY : Ay güzelliğinde esmerlik ESRA : Arapça seri kelimesinden (ardarda sıralanan)'den esra EVREN : Var olan şeylerin tümü - Felek, cihan EVRİM : Değişim ve gelişmeler dizisi EVŞEN : Hafif / Şen olan ev gibi de tanımlanabilir EYLEM : Değişiklikdoğuran davranış, iş EYLÜL : Yılın 30 gün süren 9. ayı (Güz'ün başlangıcı) EYŞAN : Şanlı güzel, güzelliği ile ünlü EZGİ : Belli bir kuralla yaratılan, duygu meydana getiren ses dizisi, şarkı, türkü EZRA : Sözü, konuşması düzgün FADİK : Fatma adının bir söyleniş biçimi FADİME : Fatma adının bir söyleniş biçimi (Fa-tı-ma) FADİŞ : Fatma adının bir söyleniş biçimi FAHİRE : Övünülecek, iftihar edilecek - Kıymetli - Parlak, güzel, mükemmel FAHRİYE Bir karşılık beklemeden yapılan iş - Bir şiir türü FAHRİYE : Bir işi çıkar beklemeden yapan FAHRÜNİSSA : Övünülecek değerde kadın FATMA : Sütten kesme / Aslı Fatima FATMANUR : Fatma ve nur kelimelerinden türetilen isim FATOŞ : Fatma adının halk arasında birbaşka söyleniş biçimi FAZİLET : Erdem / İyi huyların tümü FEHİME : Anlayışlı, çabuk kavrayan FERAH : Bol geniş / Rahatlık veren / Gönlü şenlendiren FERAY : Aydınlık, parlak FERAYE : Ay ışığı FERDA : Yarın / Gelecek zaman/ mecazi anlamda kıyamet günü FERHAN : Sevinçli, mesut FERHUNDE : Mübarek, kutlu, uğurlu FERİDE : Tek eşsiz, benzeri olmayan FERİHA : Sevinçli, ferah FERZAN : Bilim FEVZİYE : Galip gelen üstün - Tanrının bereketiyle ilgili FEYMAN : Ahlaki olgunluk FEYZA : Başarılı, refah içinde, mutlu FEZA : Uzay, evrenin genişliği FİDAN : Ağaçların genç ve yeni yetişeni FİGEN : Çiçek demeti / Gölge yapan, gölge düşüren FİKRET : Fikir, düşünce - Amaç, niyet FİKRİYE : Düşünce ile fikir ile ilgili FİLİZ : Ağaçtan süren taze dalcıklar FİRDEVS : Cennetteki altıncı bahçenin adı FİRUZE : Mesut, mutlu - Açık yeşille gök mavisi renkleri arasında kıymetli taş FULDEM : Her zaman geniş açık görüşlü FULDEN : Her zaman geniş açık görüşlü FULYA : Nergislerden soğan köklü bir bitki FUNDA : Küçük çalılık / Süpürge otu FÜREYYA : Parlak, ışıltılı günler FÜRUZAN : Çok parlak, parlayıcı, aydınlık FÜSUN : Efsun / Büyü, sihir GAMZE : Çene ya da yanakta gülümserken beliren çukurluk GAYE : Amaç , erek, varılmak istenen hedef GAZAL : Ceylan, geyik - Güzel, iri göz GENCAY : Hilal GİZEM : Sır / bilinmeyen şeyler, esrarengizlik GONCA : Açılmamış, tomurcuk halinde gül GÖKBEN : Özü genç olan GÖKÇE : Sevimli güzel / Gök rengi, mavimsi GÖKÇEN : Mavi gözlü GÖKNİL : Gökyüzüne ait olan, Gök + Nil olarak da düşünülebilir GÖKNUR : Nurlu, ışıklı, aydınlık gökyüzü GÖKSU : Mavi su, akarsulara verilen ad GÖKŞİN : Gök gibi mavi gözlü / Sonsuz mavi derinlik GÖNÜL : Kalp, eğilim, sevgi arzu heyecan gibi duyguların bulunduğu yer GÖRKEM : İhtişam, gösteriş GÖZDE : Göze girmiş, birince sevilip beğenilen GÜHER : İnci / Soy sop GÜL : Gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeği GÜLAY : Güllerin açtığı ay, mayıs GÜLBAHAR : Ebru yapmakta kullanılan koyu kırmızıboya GÜLBEN : Ben, gül'üm anlamında GÜLBİN: (Fars.) Gül kökü, gül biten yer GÜLBİZ : Bizim gülümüz GÜLCAN : Gül gibi güzel canlı GÜLÇİN : Gül derleyen, gül toplayan GÜLDEM : Hiç solmayan her dem gül, her dem gülen GÜLDEN : Gül gibi, güle ait, gülden yapılmış GÜLDEREN : Gül toplayan GÜLDESTE : Gül destesi GÜLEN : Güleç yüzlü GÜLENDAM : Gül gibi endamlı, zarif görünümlü GÜLER : Gülen, sevinçli GÜLFEM : Gül dudaklı, gül ağızlı GÜLFİDAN : Gül fidanı gibi endamlı GÜLGÜN : Gül renginde, kırmızı, pembe GÜLHANIM : Gül gibi güzel kadın GÜLİN : Güle ait olan, gülden gelen GÜLİSTAN : Gül bahçesi GÜLİZ : Gül gibi güzel iz bırakan GÜLİZAR : Gül yanaklı GÜLLÜ : Güzel kadın / Gülü olan GÜLNAZ : Gül gibi ince ve narin GÜLNİHAL : Gül fidanı GÜLNUR : Çevresini aydınlatan gül GÜLPEMBE : Gül pembesi / Gül gibi pembe yanaklı GÜLRİZ : Gül saçan, gül serpen GÜLSELİ : Gül seli GÜLSEN : Gül gibi güzel GÜLSEREN : Gül toplayan, dağıtan GÜLSOY : Gül gibi güzel bir soydan gelen GÜLSÜM : Yuvarlak yüzlü, güzel GÜLSÜN : Yaşam boyu yüzü hep gülsün anlamında GÜLŞAH : Gül dalı, güllerin kraliçesi GÜLŞEN : Gülistan / Gül bahçesi GÜLTEN : Gül gibi pembe tenli GÜLÜMSER : Her zaman gülümseyen GÜN : Gündüz vakti / Aydınlık GÜNAL : Gün al yaşa, kızıl renkli güneş GÜNER : Güneşin doğma zamanı - Fecr GÜNEŞ : Kendi sistemi içindeki gezegenlere ısı ışık veren gökcismi GÜNGÖR : İyi günler yaşa anlamında GÜNİZ : Günün başlangıcını belirleyen görüntü GÜNNUR : Güneş ışığının aydınlığı, nuru GÜNSEL : Günle ilgili güne ait GÜNSELİ : Işık seli, bol parlak ışık demeti GÜRCAN : Herkesi seven, özveride bulunan GÜVEN : Birşeyden beklenen niteliğe inanıp ona göre davranmak GÜZİDE : Seçkin, seçme, seçilmiş GÜZİN : Seçici, beğenici HABİBE : Seven, sevgili, dost HACER : Taş, kaya parçası, çakıl HAFİZE : Koruyucu, esirgeyici HALE : Ayın çevresinde görülen ışıklı halka HALENUR : Ayın ya da güneşin çevresindeki halkadan geçen ışık HALİDE : Sürüp gelen, sürekli, geç yaşlanan HALİME : Sakin, sessiz HAMİDE : Şükredici, hamd edici HAMİYET : İnsanın aile ve ülkesini koruma çabası, iyilik severlik HANDAN : Gülen, şen HANDE : Gülüş, gülme / alay etme, eğlenme HANIM : Soylu kadın, bayan HANİFE : Allah'ın birliğine inanan, iman eden HARİKA : Eşyanın tabiatı dışında, doğa üstü, garip şey, olağanüstü HASİBE : Kişisel değeri olan, ünlü soydan gelen HASRET : Ele geçirilemeyen bir şeye üzülmek - İç çekme, inleme HATIRA : Anı, andaç HATİCE : Erken doğan kız çocuğu HAVVA : Allah'ın yarattığı ilk kadın HAYAL : İnsanın beyninde kurduğu düşünceler , kesitler, olaylar HAYAT : Yaşam, doğumdan ölüme kadar geçen süre HAYRİYE : Hayr'la, iyilikle ilgili HAYRÜNİSSA : Kadınların hayırlısı HAZAL : Haz duy, tad al anlamında HAZAN : Güz, sonbahar HAZER : Deniz, büyük su HEDİYE : Armağan, bahşiş HİCRAN : Ayrılık - Unutulmaz acı, keder HİLAL : Gül yanaklı HURİ : Cennet kızı, melek HURİYE : Melekle ilgili, melek gibi HÜLYA : Kuruntu, hayal HÜMEYRA : Aklık, beyazlık HÜNER : Marifet, beceri, herkesin yapamadığı şeyleri yapmak HÜRMÜZ : Zerdüşt dininde, iyilik ve hayır tanrısı HÜRREM : Sevinçli, hoş vakit geçiren HÜRRİYET : Özgürlük HÜSNİYE : Güzellikle ilgili, güzelliğe ait ILGAZ : Hücum, akın - Bir dağ ILGIN : Akdeniz bölgesinde yetişen birtür ağaç IRMAK : En büyük akarsu, nehir IŞIK : Cisimleri görmemizi sağlayan fiziksel erke IŞIL : Aydınlık, parlak ışık IŞILAY : Ay ışığı, mehtap IŞILTI : Parıltı, titrek ışık IŞIN : Bir ışık kaynağından çıkan ışık demeti ITIR : Güzel koku / Çiçek -İ- İCLAL : Azamet, büyüklük, ağırlama, ikram İDİL : Kır hayatını anlatan şiir, ya da yazı - İçten, saf aşk İFFET : Temizlik, namuslu olmak İKBAL : Baht açıklığı, işlerin doğru gitmesi İLAYDA : Su perisi İLCAN : Ülkenin canı, sevdiği İLGİN : Yabancı, gurbette yaşayan İLHAN : Moğol hükümdarı İLKAY : Ayın ilk hali İLKBEN : Ben ilk'im anlamında İLKCAN : İlk doğan çocuklara verilen ad İLKE : Temel düşünce, ana görüş ve inanış İLKİN : Önce, öncelikle İLKNUR : Ayın ilk hali İLKSEN : Önce sen anlamında İLKYAZ : Bahar sonu, Yaz başlangıcı İLSU : lkenin suyu, bereketi İLTER : Yurdunu seven, koruyan İMGE : Zihinde tasarlanan /düş hayal gibi gerçekleşmesi özlenen şey İMRAN : Bayındırlık, mutluluk, bolluk,bereket İMREN : Görünen bir şeyi ya da bir isteği elde etme isteği İNCİ : İstiridyede oluşan küçük değerli süs tanesi İNCİNUR : İnci gibi ışıklı, parlak İPEK : İpek böceği kozası çözülerek çıkarılan ince parlak tel İREM : Cennet / Şam ya da Yemende bulunduğu ileri sürülen eski ünlü bahçe İSMİHAN : Hükümdar ismi İYEM : Güzellik İZEL : İz + El /El izi anlamında İZGİ : İyi, güzel, adaletli JALE : Kırağı, çiğ, şebnem JALENUR : Parlayan, ışıldayan çiy JÜLİDE : Karışık, dağınık saç KADER : Değişmez bir karar ile iyilik yada kötülük hazırladığına inanılan olağan üstü güç KADRİYE : Değerle ilgili / İtibar, onur KAMELYA : Çaygillerden büyük çiçekler açan bir bitki - Yabangülü KAMİLE : Tam, eksiksiz - Kemale ermiş - Bilgin, bilgili KAMURAN : İstediğine ulaşmış, mutlu KARANFİL : Kokulu bir çiçek KARDELEN : Baharda çok erken açan bir çiçek - Çiğdem KARMEN : Parlak kırmızı KAYRA : Büyük birinden gelen iyilik - İhsan KERİMAN : Cömert - Ulu, büyük KERİME : Cömert - Ulu, büyük - Kız çocuk KEVSER : Cennette bir akarsuyun adı KEZBAN : Aslı Kedbanu - vekilharç kadın (evi çekip çeviren) KISMET : Talih, nasip, kader KIVILCIM : Yanan bir maddeden sıçrayan ateş parçası KIYMET : Değer, paha (baha), bedel KİBARİYE : İnce, zarif - Cömert, asil KİRAZ : Gülgillerden bir meyva ağacının sulu KÖSEM : Sürülere rehberlik eden - Cildi temiz, pürüzsüz KUMRU : Güvercinden küçük boz renkli kuş KÜBRA : En büyük LALE : Yaprakları uzun, çiçekleri kadeh biçiminde çeşitli renkleri olan soğanlı bir süs bitkisi LALEHAN : Lalelerin sultanı LAMİA : Parlak, parlayan LATİFE : Yumuşak, hoş,güzel,nazik - Güldüren güzel söz , şaka LEMAN : Parlama, parıltı LEMİDE : Parlak, parıldayan LERZAN : Titreyiş, titrek LETAFET : Latiflik, hoşluk - Güzellik LEYLA : Uzun ve karanlık gece LÜTFİYE : İyi muamele, güzellik ve hoşlukla ilgili LÜTUF : İyilik, güzellik, hoşluk - İhsan, bağış MACİDE : Şan ve şeref sahibi MAHİNUR : Ay ışığı - Ay yüzlü güzel MAHMURE : Uyku basmış, yarı baygın göz MAKBULE : Alınan, kabul olunan, beğenilen MANOLYA : Beyaz, güzel kokulu ağaç ve çiçekleri MARAL : Dişi geyik, ceylan, karaca MEDİHA : Övülmeye neden olan MEFHARET : Övünç, övünme, kıvanç MEFKURE : Ulaşılmak istenilen en yüce amaç MEFTUN : Gönül vermiş, tutkun MEHPARE : Ay parçası MEHTAP : Ay ışığı, Dolunay MEHVEŞ : Ay yüzlü güzel MELAHAT : Güzellik, güzel yüzlülük, yüzünde tatlı ifade olmak MELDA : İnce ve taze vücutlu MELEK : Allah ile insanlar arasında aracılık yapan manevi yaratık MELİHA : Güzel, Şirin MELİKE : Kadın hükümdar, hükümdarın karısı MELİS : Bal arısı MELİSA : Baklagillerden, yaprakları liomu andıran kokulu bir bitki MELODİ : Ezgi, müzik parçası MELTEM : Yazın, karadan denize doğru esen mevsim rüzgarı MENEKŞE : İnce saplı, ufak mavi çiçekli güzel kokulu bitki MENGÜ : Ebedi, ölümsüz MERİÇ : Bulgaristanla olan sınırımızda bulunan bir nehir MERİH : Dokuz gezegenden biri (Mars) MERVE : Mekke yakınlarında bir dağ MERYEM : Dinine bağlı kadın MESUDE : Mutlu, bahtiyar MISRA : Şiirin bir satırı MİHRİBAN : Seven, şefkatli MİMOZA : İnce sarı yapraklı çiçek açan bir süs bitkisi MİNE : Maden eşya üstündeki renkli sır tabakası MİRAY : Yılın ilk aylarında doğan / Güneş gibi ay gibi parlayan MUALLA : Makam ve rütbece yüksek olan MUAZZEZ : Saygı uyandıran, kıymetli - İzzet, şeref sahibi MUHTEREM : Saygın, saygıdeğer MUKADDER : Tanrı hükmü, kader, alın yazısı MUKADDES : Kutsal olan , mübarek olan Mukaddes Kutsal olan , mübarek olan MUNİSE : Sıcak kanlı, sevimli MUZAFFER : Zafer kazanan, üstün gelen MÜBERRA : Aklanmış, temize çıkarılmış MÜCELLA : Parlak, cilalanmış MÜESSER : Eser bırakan, eser sahibi MÜGE : İnci çiçeği, MÜJDE : İyi haber, sevinçli haber MÜJGAN : Kirpik MÜKRİME : İkramı bol olan MÜNEVVER : Aydınlatılmış, parlak ışıklı, bilgili MÜNİRE : Işık veren, aydınlatan MÜRÜVVET : Kişilik, şahsiyet, insanlık MÜŞERREF : Onurlandırılmış, şerefli kılınmış MÜYESSER : Kolaylıkla yapılan MÜZEYYEN : Süslü, süslenmiş, bezenmiş NACİYE : Kurtulmuş, selamete kavuşmuş NADİDE : Görülmemiş, görülmedik, ender bulunan NADİRE : Az bulunur, seyrek, ender bulunan NAFİA : Bir yeri güzelleştirmek için yapılan çalışmalar NAGEHAN : Ansızın NAĞME : Ezgi, uyumlu ses NAHİDE : Venüs - Ergenlik çağındaki kız NAİLE : İsteğine ulaşmış NALAN : İnleyen NAME : Mektup - Aşk mektubu NARİN : Zarif, ince yapılı NAŞİDE : Şiir okuyan , yazan NAZ : Kendini beğendirmek amacıyla yapılan davranış NAZAN : Nazlanan, işve yapan, cilve yapan NAZENDE : Nazlanan - Sevgili NAZİFE : Zarif, kibar - Temiz NAZLI : Naz eden, cilveli, işveli NAZMİYE : Şiirle ilgili, düzenli NEBAHAT : Onur, şeref, ün NECLA : Çocuk, evlat, oğul, kuşak, sülale,nesil NECMİYE : Yıldızlarla ilgili, yıldızlara ait NEDİME : Hoş sohbet, kadın - Kadın arkadaş NEDRET : Az bulunan NEFİSE : Beğenilen, hoş, güzel NEHİR : Irmak, büyük akarsu NERGİS : Çiçekleri ayrı ayrı ya da bir kök üzerinde sarı ve beyaz renkte bir bitki NERİMAN : Pehlivan, yiğit NERMİN : Nazik, ince NESLİHAN : Han soyundan gelen NESLİŞAH : Şah soyundan gelen NESRİN : Bir tür yaban gülü NEŞE : Sevinç, gönül ferahlığı NEVAL : Talih - Bağış, ihsan NEVCAN : Yeni doğmuş NEVİN : Yeni NEVRA : Işıklı parlak, çiçek NEZAHAT : İç temizliği, paklık NEZAKET : Naziklik, zariflik, incelik ç NEZİHE : Temiz, pak NİDA : Seslenme, çağırma, seslenen NİGAR : Resim, resim gibi güzel NİHAL : İnce ve düzgün vücutlu, fidan gibi NİHAN : Gizli, saklanmış, görünmeyen, sır, giz NİL : 1- Çivit otu. 2- Afrika kıtasında bir nehir NİLAY : Nil'e ışık saçan NİLGÜN : Mavi renkte, çivit rengi NİLSU : Bakınız Nil NİLÜFER : Geniş yapraklı, durgun sularda yetişen bir su bitkisi NİMET : İyilik, iyi bir yaşantı için gerekli şeyler NİSA : Kadın NİSAN : Yılın dördüncü ayı NUR : Işık, parıltı aydınlık, Allah'ın gönderdiği ışık NURAL : Kutsal ışık NURAN : Işıklı, nurlu, aydın NURAY : Ay ışığı gibi nurlu NURCAN : Işık canlı, can ışığı NURÇİN : Işık derleyen NURDAN : Işıklı, parlak NURGÜL : Işıklı gül, gül gibi güzel ve aydınlık NURHAN : Aydın hükümdar NURİYE : Işıklı, ışıktan gelme NURPERİ : Peri kadar aydınlık, güzel NURSEL : Sel gibi ışık NURSELİ : Işık seli NURSEN : Işık gibi nurlu NURŞEN : Işık gibi şen ve güler yüzlü NURTEN : Teni ışık gibi beyaz olan NÜKHET : Güzel ve hoş kokulu OKŞAN : Sevil, sevgiye değer ol OLCA : Düşmandan ele geçirilen mal, ganimet OLCAY : Talih, baht, ikbal ORKİDE : Az bulunup zor yetiştirilen değerli bir çiçek OYA : İpek ibrişim kullanılarak iğne, fırkete gibi şeylerle yapılan ince dantel -Ö- ÖĞÜN : Kendini yücelt,gurur duy - Zaman - Kez, defa - Önde gelen ÖĞÜT : Birisine ne yapıp ne yapmaması gerektiğini belirten söz ÖMÜR : Yaşama süresi - Hayat ÖNGÜL : Direnen, inatçı - Kılavuz - Öncü, teşvik eden ÖVGÜ : Övmek için kullanılan söz ÖVGÜL : Övülmeye değer ÖVÜN : Başarılarınla, niteliklerinle yücel ÖYKÜ : Hikaye / Masal ÖZDEN : Özgür, özle ilgili ÖZGE : Başka, yabancı, iyi güzel ÖZGEN : Özü geniş, rahat ÖZGÜL : Bir türe ait olan - Özü gül gibi olan ÖZLEM : Hasret, birine ya dabir yere duyulan görme arzusu ÖZLEN : Görülmek istenilen ol, hasreti çekilen ol ÖZNUR : Özü ışıklı, aydınlık ÖZÜN : Şiir - Hak edilmiş ün PAKİZE : Çok temiz, hoş ve güzel PAPATYA : Taç yaprakları beyaz, ortası sarı baharda açan bir kır çiçeği PARLA : Parlamak fiilinin emir kipi, 3. tekil şahıs PELİN : Siyah ve beyaz renkte acı kokulu bir tür bitki PELİNSU : Pelin + Su (Bkz Pelin) PEMBE : Açık kırmızı renk PERÇEM : Kakül - Mızrak, bayrak gibi şeylerin üzerine konulan püskül PEREN : Ülker yıldızı PERİ : Çok güzel, çekici, dişi cin PERİHAN : Peri padişahı, perilerin başı PERRAN : Uçan, uçucu PERVİN : Ülker yıldız takımı (Süreyya) PETEK : Arıların bal depoladığı yuvacık PINAR : Suyun topraktan kaynayıp geldiği yer PIRILTI : Parıldayan şeylerin çıkardığı ışık PİRAYE : Süs, bezek PÜREN : Sarı, kırmızı renkte açan küçük yapraklı bir tür ot RABİA : Dördüncü RAHİME : Acıyan, esirgeyen RAHŞAN : Işıltı RANA : Güzel, hoş RAZİYE : Kabul eden, boyun eğen REBİA : Bahar REFAH : Bolluk, rahatlık REFİKA : Eş, zevce REMZİYE : Sembolik, simgesel RENAN : İnleyen RENGİN : Parlak renkli - Hoş süslü REŞİDE : İyiyi, doğruyu seçebilen, ergin REVAN : Su gibi akan - Ruh, can REYHAN : Fesleğen, güzel kokulu bitki REZZAN : Ağır başlı, vakur, ciddi RUHAN : Güzel kokulu RUHSAR : Yüz, çehre RUHŞEN : Neşeli, canlı RÜYA : Düş / Uyku anında bilinç altında oluşan kurgular RÜYET : Görme.Kalp gözüyle görme SAADET : Mutluluk SABAH : Günün başlangıcı SABAHAT : Güzellik SABİHA : Güzel, şirin SABİTE : Yerinde duran, kımıldamayan SABRİYE : Sabırlı, dayanıklı SACİDE : Secdeye varan, yere yüz süren SADRİYE : Göğüsle ilgili SAFİYE : Katıksız, katışıksız saf SAHİBA : Bir şeyi elde etmiş olan SAHURE : Sahur zamanı doğan kız çocuğuna verilen ad SAİME : Oruç tutan, oruçlu SAKİNE : Oynamayan, kımıldamayan, durgun SALİHA : İyi, yarar, yetkili, hakkı olan SALİME : Eksiksiz, sağ, sağlam SAMİME : Bir şeyin temeli, en köklü yeri SAMİYE : Yüksek, ulu SANAY : Ay gibi güzel SANEM : Put - Güzel kadın SANİA : Sanat eseri yaratan - Yapan , oluşturan SANİYE : Dakikanın 60'ta biri süresinde zaman birimi SATI : Düğün alışverişi - Satış, alışveriş SEBLA : Uzun kirpikli göz SEÇİL : Beğenilen, seçilen SEDA : Yankı, ses SEDEF : Midye ve istiridye gibi hayvanların beyaz ışıltılı parlak kabuğu SEDEN : (Sedan) sesin, seslenişin SEHER : Tan ağartısı, ortalığın aydınlandığı an SELCAN : Hareketli, coşkulu SELDA : (Seldağ) Dağ seli, dağdan inensel SELEN : Haber, havadis, kulakla duyulan,işitilen SELİN : Senin Sel'in, Sana ait sel SELMA : Doğru ve iyi yolda, selamette olma SELVİ : Yaz kış yeşil kalan ince uzun birağaç SEMA : Gökyüzü SEMAHAT : Cömertlik, el açıklığı SEMİHA : Cömert gönüllü, eli bol SEMİN : Değerli, pahalı SEMİRAMİS : Asur kraliçesinin adı SEMRA : Esmer SENA : Övme, övüş - Şimşek parıltısı SENAY : Ay gibisin sen anlamında SENEM : Tapılacak kadar güzel kadın, sevgili SENİHA : Yüce, yüksek SERAP : Çölde uzaktan su gibi görünen ışık yanıltmacı SERAY : Ay gibi güzel SEREN : Yelken gerilmek üzere direğe çapraz takılan ağaç SERİN : Ilıkla soğuk arası SERPİL : Serpilmiş, gelişmiş SERRA : Rahatlık, kolaylık SERTAP : İnatçı SERVA : Masal SEVAL : Severek alınan SEVCAN : Sevgili insan SEVDA : Aşk, sevgi, tutku tutkunluk SEVGİ : Aşk, sevme duygusu SEVİL : Sevgiye değer, sevilen SEVİLAY : Ay gibi hep sevilen SEVİM : Birine yakınlık duymak, sempati SEVİN : Memnun ol, neşelen SEVİNÇ : Neşe, iç ferahlığı SEVTAP : Aşırı, tapacak kadar sevgi duyan SEYHAN : Kenten kente yolculuk SEYRAN : Gezinme SEYYAL : Akışkan, sıvı, yerinde duramayan SEZA : Uygun, yaraşan SEZAL : Sezgili SEZEN : Sezgisi güçlü olan SEZER : Sezgisi güçlü olan SEZGİ : Anlama, sezme yeteneği SEZGİN : Duygulu, anlayışlı SICAK : Sıcakkanlı, cana yakın SIDIKA : Çok içten ve doğru kimse SILA : Gurbete çıkanın doğup büyüdüğü yer SIRMA : Altın yaldızlı, ya da yaldızsız ince gümüş tel SİBEL : Bulutla yer arasında yere düşmeyen yağmur damlası / Buğday başağı SİMA : Düz, çehre - İnsan, tip SİMGE : Alamet, sembol, birşeyi anlatan im, imge SİNEM : Benim tenim, benim vücudum, göğsüm SOLMAZ : Güzelliğini, tazeliğini uzun süre koruyan SONAT : Bir veya iki çalgı için yazılmış 3-4 bölümlü müzik eseri SONAY : Yılın son ayı SONGÜL : Son açan gül SONNUR : Son ışık SU : Rengi kokusu ve tadı olmayan saydam sıvı madde SULTAN : Hükümdar ailesinden, anne, kızkardeş SUNA : Boylu poslu endamlı / Erkek ördek SUNAY : Ay sun, ay ışığı sun SUZAN : Adak ayı SÜHANDAN : Güzel konuşan SÜHEYLA : Güney yönünde görünen parlak yıldızlar -Ş- ŞADİYE : Sevinç, neşe, mutluluk ŞAFAK : Gündoğumundan önceki aydınlık ŞAHİKA : Yüksek, yüce, dağın zirvesi ŞAZİMENT : Allah'ın adamı- Allah'a ait olan,onun yolundan giden kişi ŞAZİYE : Özellikleri kimseye benzemeyen ŞEBNEM : Çiğ, gece nemi, jale ŞEFİKA : Şefkatli, acıması, esirgemesi bol olan ŞEHNAZ : Doğu müziğinde bir makam / Çoknazlı ŞEHRAZAT : Özgür ŞEHRİBAN : Şehrin ileri geleni ŞELALE : Büyük çağlayan, çavlan, akarsunun yüksekten yere düştüğü bölümü ŞENAY : Mutlu geçen ay ŞENGÜL : İnsanın içini açan gül / hep şen olup hep gülmek ŞENİZ : Mutlu, sevindiren iz, hatıra ŞENNUR : Işık saçan, neşe saçan ŞERİFE : Şerefli, kutsal ŞERMİN : Utangaç ŞEVKİYE : Neşeyle, istekle ilgili ŞEVVAL : Arap takviminin onuncu ayı ŞEYDA : Çılgın, deli divane ŞEYMA : Eski Türk adlarından ŞİİR : Zengin sembollerle uyumlu seslerle ortaya çıkan edebi anlatım biçimi ŞİRİN : Cana yakın, sevimli ŞÖLEN : Eğlence, kutlama, şenlik ŞULE : Alev, ateş alevi ŞÜKRAN : İyilik bilme, minnettarlık ŞÜKRİYE : Görülen iyiliğe karşı şükretmek , hoşnut olmak TAÇNUR : Mutluluk TAHİRE : Gündoğusundan esen rüzgar TAHSİNE : Günün başlangıcı TALHA : Güzellik TALİA : Güzel, şirin TAMAY : Sabırlı, dayanıklı TANAY : Secde eden TANSU : Şafak rengi vurmuş su TANYEL : Katıksız, arı - Seçilmiş TARA : Sahur zamanı doğan kız çocuğuna verilen ad TAYYİBE : İyi, hoş, çok temiz TEKGÜL : Durgun - Kendi halinde sessiz TENAY : Uygun, yakışan - Yetkili olan - Dine uygun hareket eden TENDÜ : Öz, asıl TENNUR : Yüksek, ulu TEZER : Çabuk ve erken TİJEN : Ay gibi güzel TİLBE : Put - Güzel kadın TUBA : Sanat eseri yaratan - Yapan , oluşturan TUĞÇE : Dakikanın altmışta biri TURNA : Avrupa ve Kuzey Afrika'da yaşayan göçmen kuş türü TUTAM : Bir desteden daha / parmak uçlarıyla alınabilen / Tutmaktan tutam TUTKU : İradeyi aşan güçlü coşku, ihtiras TÜLAY : İncelikle, düşünce ile ilgili TÜLİN : Uzun kirpikli göz TÜNAY / TUNAY : Mehtap, ay ışığı, gece görülen aydınlık TÜRKAN : Hakana saltanatta ortaklık edeneşi TÜRKÜ : Yankı, ses ULVİYE : Yüce, yüksek, gökle ilgili UMAY : Üzerinden geçtiği kişilere mutluluk getirdiğine inanılan kuş, Devlet kuşu UMUR : Görgü, deneyim UMUT : Ümit, geleceğe güven duygusu UZAY : Bütün varlıkları kaplayan sonsuz boşluk UZEL : Usta, becerikli -Ü- ÜLFER : Irmak, büyük su ÜLKER : Gökyüzünün kuzey kıyısında bir yıldız takımının adı ÜLKÜ : Amaç, ideal ÜMMİYE : Okur yazar olmayan kadın ÜMRAN : Mutluluk bolluk bereket / Bayındırlık ÜNSEL : Ünü sel gibi aşan ÜNSELİ : Ünü sellere benzeyen ÜNZİLE : Gönderilmiş VAHİDE : Tek, bir VARİDE : Gelen, erişen - Söylenti VASFİYE : Nitelikli VEDİA : Korunması için bırakılan emanet VEFİKA : Uygun, aynı fikirde, yoldaş VELİDE : Yeni doğmuş çocuk VERDA : Verdane (merdane Osm.) / Verd (Ar.)'den Verda, gül anlamında VESİLE : Neden, sebep - Kavuşma VİCDAN : İyiyi kötüden ayırmaya yarayan şuur, ahlak VİLDAN : Yeni doğmuş çocuklar VUSLAT : Kavuşma, yetişme, ulaşma YAĞMUR : Yeryüzüne düşen yağışın sıvı halinde olanı YAKUT : Aliminyum oksit, yapısında parlak kırmızı renkli değerli taş YANKI : Sesin bir yere çarpıp geri dönmesi ile oluşan ikinci ses, ses yansıması YAPRAK : Ağaç ve bitkilerin yeşil kısımları YAREN : Dost, arkadaş YASEMİN : Kokulu çiçekler açan bir tür ağaççık YAŞAM : Hayat YAZGÜLÜ : Yaz ve Gül tamlaması / Yazın açan gül "şimdilerde bir de güz gülleri var" YELDA : Uzun ve siyah / Yılın en uzun gecesi YELİZ : Yel ve iz rüzgar ve izi anlamında YEŞİM : Yeşil renkli değerli taş YETER : Kafi, tamam, gereksinimi karşılayacaknitelikte olan YILDIZ : Güneş ve ay dışında gökyüzündeki ışıklı cisimlerden her biri YONCA : Birçok türü bulunan bitki YOSUN : Çiçeksiz bitkilerin, suların yüzünde ve dibinde bulunan bir türü YUDUM : Bir içimlik sıvı YURDAGÜL : Yurduna güller saçan, güzellik getiren YURDANUR : Yurduna nur getiren YÜKSEL : Özellikle manevi anlamda yüce ol ZAHİDE : Dinin yasak ettiği şeylerden sakınan ZAMBAK : Güzel iri çiçekli bir süs bitkisi ZARAFET : İncelik, güzellik ZEHRA : Beyaz ve parlak yüzlü olan ZEKİYE : Zeka sahibi, kavrayışlı ZELİHA : Züleyha, su perisi ZENNAN : Kadınlar ZENNUR : Zinnur, nurlu, ışıklı ZEREN : Anlayışlı, zeki ZERRİN : Altından yapılmış - Altın renginde - Bir cins çiçek - Fulya ZEYNEP : Değerli taşlar, mücevherler ZEYNO : Zeynep'in halk dilindeki söylenişi ZİNNUR : Nurlu, ışıklı ZİŞAN : Şanlı, ünlü, çok tanınmış ZİYNET : Süs, süs eşyası ZUHAL : Satürn ZÜBEYDE : Öz, asıl ZÜHAL : Dokuz gezegenden altıncısı (Satürn) ZÜHRE : Çiçek açan / Çoban yıldızı (Venüs) ZÜLAL : Berrak, saf, tatlı, soğuk su ZÜLEYHA : Hz. Yusuf'un karısının adı ZÜLFİYE : Saçları çok güzel olan ZÜMRA : Güzel, iyi ahlaklı - Zeki, bilgili kadın ZÜMRÜT : Yeşil renkli bir değerli taş Ne MuTLu TürKüM DiYeNe ......!!! http://img387.imageshack.us/img387/3...a5ys5iqop8.gif http://www.glitteryourway.com/img/gl...y-61df5cd7.gif |
|||||||||
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
Baslik | Kategori | Son Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj |
![]() |
Bakım ve Guzellik | GiCiK font> | 0 | 11434 | 04-22-2014 12:48 PM |
![]() |
Bakım ve Guzellik | GiCiK font> | 0 | 7573 | 04-22-2014 12:44 PM |
![]() |
Bakım ve Guzellik | aminaz font> | 1 | 8109 | 04-22-2014 12:41 PM |
![]() |
Genel Sağlık | jendavis font> | 1 | 7506 | 04-13-2014 04:26 PM |
![]() |
Aşk ve Sevgi | aaryansb font> | 4 | 9530 | 04-13-2014 03:13 PM |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
![]() |
|
GiCiK font>, serkan font> |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|
Forum | Yasal Uyarı |
Kuruluş : 2013 2013 - "HayalSohbet Forum" her hakkı saklıdır. HS-Forum - HAYALSOHBET iştirakidir. Sohbet - Chat |
YASAL UYARI : İçerik sağlayacı paylaşım sitelerinden biri olan hayal forum Adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K'nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. hayal forum hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler, Yöneticilerimiz ile iletişime geçilmesi yada iletişim formunu doldurulması halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde hayal forum yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacak ve size dönüş sağlanacaktır.
|