Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-20-2014, 12:16 PM   #12
GiCiK
Üye
GiCiK - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

HayalSohbet.Net - Türkiyenin Sohbet ve Paylaşım Platformu! www.hayalsohbet.net - irc.hayalsohbet.net
Üye No: 564
Üyelik tarihi: Feb 2014
Üye Grubu: Üye
Mesajlar: 1.920
Konular: 1131
Şube: Yurtdışı Şubesi
İlişki Durumu: İlişkisi Yok
Ruh Hali:  none
Tuttuğu Takım:

Level: 36 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 88 / 884
Güç: 640 / 26246
Tecrübe: 39%

Teşekkürler: 42
221 Mesajına 236 Kere Teşekkür Edildi
REP Gücü : 13
REP Puanı : 100
REP Seviyesi : GiCiK will become famous soon enoughGiCiK will become famous soon enough
Standart

Mahrum: Yoksun. İstemekten utandığı ve fakirliğini başkalarına hissettirmediği için sadakadan dahi mahrum kalan, gerçekte ise ihtiyaç sahibi kimse.

Ma'ruf: Dinin de temiz aklın da hoş, güzel gördüğü şey. Örf. İyilik, ihsan. Güzel gelenek. İslam'ın uygun gördüğü, yönlendirdiği ve istediği biçim.

Mecusi: Ateşe tapan.

Mele': Önde gelenler, seçkinler topluluğu, yönetici veya hakim olan azınlık çevre. Bir kavmin büyükleri. Danışma (meşveret) meclisi. Siyasi ve hukuki gücü ve imtiyazları ellerinde tutanlar.

Melekut: Mülk veya ayetler. Geniş kapsamlı, büyük ve yüce mülk. Yönetim, tasarruf sahası, kudret ve hakimiyet.

Melik, Mülûk: Kral, kendi başına tek yönetici. Arap geleneğinde, karısı, evi, hizmetçisi olan kimse. Servet, çocuk ve mülk sahibi. Melîk: Bütün evrenin sahibi, hiç bir ortağı olmaksızın tek başına her şeye ve herkese hükümran olan. Her şeyin mülkü, tasarrufu, hükmü ve yönetimi tartışmasız elinde olan. Allah.

Merhaba: Genişlik, bolluk, rahatlık, güzellik, kazanç ve güle güle oturma anlamlarına gelen bir dua, temenni.

Menat: Cahiliyede bir put adı. Bir iltifat.

Mesani: Bir şeyin kuvveleri. İkili, ikişer, ikişerli, karşılıklı. Kur'an'da, içinde çeşitli kıssalar, öğütler ve hükümler tekrar edilerek anlatılan kitap. Veya, zıt anlamlı kelimeleri arka arkaya kullanarak aradaki çelişkiyi göz önüne seren ve vurgulayan anlatım tarzı kullanılarak yazılmış kitap. Kur'an.

Mescid: Secde edilen, içinde ibadet edilen yer.

Mescid-i Dırar: Münafıkların kurduğu veya denetlediği, takva temeli üzere kurulu olmayan mescid. Allah ve İslam isimleri zikredilerek müslümanların aldatıldıkları ve müslümanların kontrolünde olmayan mescid. Kuba mescidinin karşıtı.

Mesih: Meshedilen ya da mesheden. Kendisinden her türlü kötülük işleme eğilimi giderilmiş; cehalet, şer, hırs ve ahlak dışı özellikler içinden silinmiş olan, veya hastalıkları, kötülükleri gideren, eliyle meshedip silen. Hz. İsa (a.s).

Meskenet: Nefsin insanı kendisine yöneltip sürüklediği yoksulluk, doymazlık. Açgözlülük. zillet, aşağılanma.

Meşair: Kelime anlamı, işaretler, nişaneler, alametler. Allah'a ibadet etmeye vesile olan nişaneler. Hac için işaretlenmiş kurbanlıklar. Hac menasiki. Tavaf, sa'y, şeytan taşlama, Arefe'de vakfe ve kurban kesme. Dinin Şeairi ise, Allah'ın kendisine ibadete vesile olmak üzere haklarında saygı göstermeye, onlarla kulluk görevlerini yerine getirmeye insanları çağırdığı şeyler, eserlerdir.

Meş'eme: Sol taraf. Arap dilinde, uğursuzluğun, kötülüğün simgesi. Ashab-ı Meş'eme veya Ashab-ı Şimal: Sol ehli. Allah'ın hoşnutluğuna uygun olmayan hayat tarzları dolayısıyla hesab gününde kitapları, yani amel defterleri sol ellerine veya sol yanlarından verilecek olanlar. Ashab-ı Yemîn'in zıddı.

Meta: Şey. Yarar, fayda, hayır, nimet. Yemek. Kur'an'da, zaman, süre. İddet süresi boyunca nafaka. Az ve değersiz, sonunda yok olucu şey. Geçici olan dünya hayatı ve zevkleri.

Mev'ize: Öğüt. Hikmetli söz. İrfan. Haram kılma, sakındırma.

Mevla: Dost. Yardımcı, koruyucu, destekçi, malik, sahib.

Meymene: Sağ taraf. Arap dilinde uğurun ve iyiliğin sembolü. Ashab-ı Meymene veya Ashab-ı Yemîn: Sağ ehli. Allah'ın hoşnutluğuna uygun olan hayat tarzları dolayısıyla hesab gününde kitapları, yani amel defterleri sağ ellerine veya sağ yanlarından verilecek olanlar. Ashab-ı Meş'eme'nin zıddı.

Millet: Din. Şeriat. İzlenen yol, mezheb. Türkçe'de ve Farsça'da anlam kaymasına uğrayarak sayısal anlamda insan topluluğu karşılığı kullanılır.

Minnet: Menn kökünden, kesmek. Bir nimet verip minnettar etmeye denildiği gibi, nimeti verdiği kişiyi hesaba çekip söylenmeye, yani başa kakmaya da menn etmek, minnet saymak denir. Nimet vermek, memnuniyet. Azaltmak, verdiğini bir şey sanmak, onunla gururlanmak, minnet etmek, başa kakmak.

Misak: Sözleşme. İnsanın Allah ile veya başka insan ve topluluklarla imzaladığı, üzerinde mütabakata vardığı sözleşme hükümleri. Akid, ahid. Siyasi, iktisadi, medeni her türlü anlaşma.

Misal, Mesel: Misil ve nâzır. Bir şeyin benzeri, dengi. Atalardan aktarılan söz, hikmetli, veciz, arifane ifade. Hayret ve şaşkınlık veren ibretli durum, hikaye. Örnek. Huccet, delil. Durum, vaziyet.

Miskin: Yoksulluktan dolayı durgun bir hale gelmiş. Hiç bir şeyi olmayan, çaresiz, fakir. Zelil ve zayıf. Bir görüşe göre de yeterli malı olmayan kimse.

Mizan: Tartı. Duyarlı ölçü. Adalet. Hukukta vazgeçilmez eşitlik ilkesi. Ruhsal, doğal, ekolojik, kozmik denge, ince hesap, nizam. Terim olarak, insanların amellerinin ölçülüp tartılması ve sonuçlandırılması.

Mubîn: Açık, apaçık. Ayırma, arayı açma. Kendini açıklamaya kendisi yeterli olan. Kur'an-ı Kerim.

Mucize: Karşısında insanların aciz kaldıkları şey. Kur'an'da geçen şekliyle ayet. Tabiat olaylarında genel-geçer olan tabii cereyanın dışına çıkmak, harika, olağanüstü veya olağandışı bir şey yapmak. Peygamberlerin peygamberliklerini ispatlamak ve asla kendilerine inanmayacak kimselerin, inanacak durumda olanların üzerindeki olumsuz etkilerini kırıp yok etmek amacıyla gösterdikleri olağan dışı (fevkalâde) olaylar. Ayet, delil, huccet, belge.

Muhkem: Bozulmaya uğramayan, mevsuk, güçlü, yerleşik, sapasağlam. Anlamı apaçık ve muhtemel başka yorumlara yer vermeyecek kadar net olan.

Muhsana: Engel ve muhkemlik anlamındaki hasanetten türeme bir kelime. Bir yeri kale gibi koruyan. Müstahkem, surlarla çevrili. Bunun gibi namusunu koruyan, dışa karşı ırzını muhafaza eden özgür kadın. Hem evliler, hem de bekarlar için kullanılır.

Mukaddes: Kutsal, mutahhar, tertemiz, mübarek, kutlu.

Mukarreb: Yakınlaştırılmış, değeri ve makamı yükseltilmiş kimse. Kur'an'da, Allah'ın kendisine yakın kıldığı kulları.

Musavvir: Dilediği şekilde suret ve biçim veren.

Musibet: İsabet kökünden, bir kimseye çeşitli felaketlerin, hastalık, ölüm, zarar, iflas, açlık, yoksulluk, kıtlık v.b. şeylerin isabet etmesi, kişinin bu gibi afet ve imtihan konusu olaylarla çevrilmesi.

Mustaz'af: Za'fa uğratılmış, güçten düşürülmüş, ruhsal, maddi ve zihni yönlerden güçsüzleştirilmiş. Gerçekte kendisi zayıf olmadığı halde mahkum edildiği maddi-manevi yapı içinde güç ve dinamikleri dondurulmuş, önüne engel çekilmiş.

Muttaki: Korkan, sakınan. Terim olarak, takva sahibi. Allah'tan korktuğu için kötülüklerden ve Allah'a karşı isyana götürücü şeylerden titizlikle kaçınan, farzları yerine getirmede bütün gücünü kullanarak özen gösteren. İmanında oldukça duyarlı olan mü'min kişi.

Muztarr: Zaruret'ten gelir. Sığınmayı gerektiren kesin bir durum. Büyük ve önüne geçilmez ihtiyaç, kaçınılmazlık. Bir hastalığın, bir musibet, bela, yoksulluk, açlık veya başka bir sıkıntının kendisini Allah'a dua etmeye ve sığınmaya sürüklediği kimse. Bunalmış, buhran içine düşmüş.

Mübarek: Kutlu, temiz, bereketli.

Mücrim: Suçlu, günahkar. Allah'a ve insanlara karşı suç ve günah işleyen kimse.

Mükatebe: Sözlük anlamı yazılı sözleşme. Terim olarak kölenin, belli bir miktar çalışma karşılığında özgürlüğünü elde etmek için anlaşma yapması. Ya da anlaştıkları miktarı peşin veya taksitle ödemesi ve böylece özgürlüğünü elde etmesi.

Mülk: Hüküm, yönetim ve tasarruf altına alınabilen her şey. Melikiyet: Kamu yararı için kanun ve düzen yürütme gücü. Malikiyet: Emlak ve arazi üzerinde tasarruf gücü.

Mü'min: İman eden, Allah'ın birliğine ve İslam'ın bütün hükümlerine içten inanan. Bu inancı kendisini Allah'ın bütün isteklerini yerine getirmeye götüren. El-Mü'min: Gönüllerde iman ışığını yaratan, kendisine iman edenlere ve sığınanlara eman ve güvenlik veren, onları koruyan, rahatlığa ve esenliğe kavuşturan. Allah.

Münker: Dinin de, temiz aklın da çirkin ve kötü kabul ettiği her şey. İslami hükümlerin yasakladığı tutum, iş ve davranış tarzı. Şeriatte ve örfte bilinmeyen ya da hoş görülmeyen. Rağıb'a göre Kur'an'ın ve sünnet'in çirkin gördüğü şey. Ma'ruf'un zıddı.

Müstakarr: Karar kılma yeri. Hedef ve amaç. Kur'an'da, sulblerde ve döl yataklarında olan, yeryüzü, ahiret. Kıyamet günü. Sene. Gece.

Müstavde': Sulblerde ve döl yataklarında olan. İade, geri dönüş yeri. Kabir. Dünya.

Müstekbir: Büyüklenen. Gücün tümüne sahip olmadığı halde kendinde büyüklük ve sınırsız güç vehmeden. Kur'an'da, Allah'a, O'nun hükümlerine baş kaldıran, müstaz'aflar üzerinde haksız baskı ve tahakküm kuran. Tevhide karşı olan sınıfa mensup kişi. Kâfir, müşrik, zalim, zorba.

Mütekebbir: Azametli, yüce. Büyüklüğün tümü kendisine ait olan, Allah. İnsan için kullanıldığı zaman ise, haksız yere kibirlenen, azgın insan ve müstekbir demek olur.

Müteşabih: Benzeşen iki şeyin karşılıklı olarak eşit biçimde veya eşite yakın benzeşmesine denir. Birden çok anlama gelebilen anlatım. Tam anlamıyla açık, net ve kesin olmayan. Muhkem'in zıddı.

Mütref: Refah ve nimet ehli. Büyük servet, zenginlik ve güç sahipleri. Kur'an'da, refah ve servet içinde azıp şımarmış, Allah'a ve insanlara karşı sorumsuzlaşmış, maddi kaynakları, haksız yere elde ettikleri serveti saçıp savuran sınıfın insanları. Taşkın, zorba önderler, başkanlar, zalim kesimler. Dünyevi şeref ve iktidar sahibi kimseler.


___________________________________________

Ne MuTLu TürKüM DiYeNe ......!!!



http://img387.imageshack.us/img387/3...a5ys5iqop8.gif
http://www.glitteryourway.com/img/gl...y-61df5cd7.gif
GiCiK isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406