Hava kararmış, yağmur yağıyordu.. Düşlerime yağmur yağıyordu.. Hiç
olmadığın kadar içimdeydin.. Sensiz geçen zamanlara inat daha bir hissettim
seni bugün.. Yalan değil başka sevdalar, başka aşklar peşinde koştum
yokluğunda.. Sana benzeyen her şeyi sevdim ben.. Sevdiğim her şeyde
senden izler vardı. Aradığımı buldum sandım ama yanıldım, bulduğum sen
değildin. Olmadık zamanlarda aklıma düştün, zamansız yaralandım. Her sabah
seni bulmak için yolara düşmek geldi içimden ama yapamadım..
Yalnızlığın acısıyla kahroldum her gece. “Gelir” dedim kendi kendime,
“Söz verdi gelmesi gerek.” Bekledim. Kendimi param parça hissetim ama
yine de sana kızamadım. Unuttum kötü sözlerini.. Unuttum kapında
bekletildiğimi.. Unuttum telefonlarıma cevap vermediğini, kavgalarımızı
unuttum..
Bir tek seni unutmadım sevgili, bir tek seni unutamadım. Hep dönmeni
bekledim.. Zamanla alıştım acılara.. Alıştım sevdiklerimin yokluğuna. Ama
yalnızlığa alışamadım, hasrete alışamadım, sensizliğe alışamadım. Hep
dönmeni bekledim..
Şimdi artan yalnızlığım, büyüyen yokluğun var.. Tenimde kokun, gülüşün
içimde saklı. Sen neredesin sevgili, varlığın nerede? Bir mevsim döndü
, sen dönmedin..
”Düşlerim böyle dağınık değildi eskiden. Özlemlerim hiç bu kadar
olmamıştı gün ışığına. Hasret hiç bu kadar büyümemişti..”
. .. .
|