HayalSohbet Forum - Güncel Haber, Videolar, ve dahası!

sohbet odaları

Go Back   HayalSohbet Forum - Güncel Haber, Videolar, ve dahası! > Din Hakkında Herşey > İslamiyet > Kur'an-ı Kerim Ve Mucizeleri


Kullanıcı Tag Listesi


Konu Bilgileri
Kısayollar
Konu Basligi Kuranda Geçen Kelimelerin anlami
Cevaplar
23
Sonraki Konu
sonraki Konu
Görüntüleyenler
 
Görüntüleme
12121
Önceki Konu
önceki Konu

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 02-20-2014, 12:15 PM   #11
Üye
GiCiK - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

HayalSohbet.Net - Türkiyenin Sohbet ve Paylaşım Platformu! www.hayalsohbet.net - irc.hayalsohbet.net
Üye No: 564
Üyelik tarihi: Feb 2014
Üye Grubu: Üye
Mesajlar: 1.920
Konular: 1131
Şube: Yurtdışı Şubesi
İlişki Durumu: İlişkisi Yok
Ruh Hali:  none
Tuttuğu Takım:

Level: 36 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 88 / 884
Güç: 640 / 26407
Tecrübe: 39%

Teşekkürler: 42
221 Mesajına 236 Kere Teşekkür Edildi
REP Gücü : 13
REP Puanı : 100
REP Seviyesi : GiCiK will become famous soon enoughGiCiK will become famous soon enough
Standart

Lağv: Boş, anlamsız, hiç bir yararı olmayan, saçma sapan söz. Yemin etme amacı olmaksızın dile geldiği gibi söyleme. Çirkin ya da gereksiz konuşma tarzı. Sövgü, hakaret. Dil sürçmesi, sehv. Küfür, şirk sözü.

Lanet: Alçaklık, alçaltılmışlık yoluna sürüklenme. La'n: Mutlak anlamda uzaklaştırmak. Allah'ın rahmetinden uzak düşmüş, uzaklaştırılmış, yoksun kalmış olma hali. Kovulmuşluk.

Lat: Cahiliyede bir put adı.

Latîf: Lütuf, ihsan ve fazl sahibi. İnsanın içine işleyen, nüfuz eden. En ince işlerin bütün ve sayısız inceliklerini bilen, büyük nüfuz sahibi. En ince ve sezilemez yollardan kullarına sayısız yararlar sağlayan, nimetler ulaştıran. Allah.

Lehv: Boş bir tutku içinde olmak, oyalanmak. Boş arzu ve isteklere kapılmak. İnsanı amaçsızca oyalayıp duran, ona kendini, kendi hikmetini, varoluş ve yaratılışın gerçeğini unutturan şey. Dünya hayatı, süs ve çekiciliği.

Lika: Bir şeyi karşılama, alma, algılama. Kavuşma, buluşma. Allah'ın huzuruna çıkma. Rü'yete de ıtlak olunur.


___________________________________________

Ne MuTLu TürKüM DiYeNe ......!!!



http://img387.imageshack.us/img387/3...a5ys5iqop8.gif
http://www.glitteryourway.com/img/gl...y-61df5cd7.gif
GiCiK isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-20-2014, 12:16 PM   #12
Üye
GiCiK - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

HayalSohbet.Net - Türkiyenin Sohbet ve Paylaşım Platformu! www.hayalsohbet.net - irc.hayalsohbet.net
Üye No: 564
Üyelik tarihi: Feb 2014
Üye Grubu: Üye
Mesajlar: 1.920
Konular: 1131
Şube: Yurtdışı Şubesi
İlişki Durumu: İlişkisi Yok
Ruh Hali:  none
Tuttuğu Takım:

Level: 36 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 88 / 884
Güç: 640 / 26407
Tecrübe: 39%

Teşekkürler: 42
221 Mesajına 236 Kere Teşekkür Edildi
REP Gücü : 13
REP Puanı : 100
REP Seviyesi : GiCiK will become famous soon enoughGiCiK will become famous soon enough
Standart

Mahrum: Yoksun. İstemekten utandığı ve fakirliğini başkalarına hissettirmediği için sadakadan dahi mahrum kalan, gerçekte ise ihtiyaç sahibi kimse.

Ma'ruf: Dinin de temiz aklın da hoş, güzel gördüğü şey. Örf. İyilik, ihsan. Güzel gelenek. İslam'ın uygun gördüğü, yönlendirdiği ve istediği biçim.

Mecusi: Ateşe tapan.

Mele': Önde gelenler, seçkinler topluluğu, yönetici veya hakim olan azınlık çevre. Bir kavmin büyükleri. Danışma (meşveret) meclisi. Siyasi ve hukuki gücü ve imtiyazları ellerinde tutanlar.

Melekut: Mülk veya ayetler. Geniş kapsamlı, büyük ve yüce mülk. Yönetim, tasarruf sahası, kudret ve hakimiyet.

Melik, Mülûk: Kral, kendi başına tek yönetici. Arap geleneğinde, karısı, evi, hizmetçisi olan kimse. Servet, çocuk ve mülk sahibi. Melîk: Bütün evrenin sahibi, hiç bir ortağı olmaksızın tek başına her şeye ve herkese hükümran olan. Her şeyin mülkü, tasarrufu, hükmü ve yönetimi tartışmasız elinde olan. Allah.

Merhaba: Genişlik, bolluk, rahatlık, güzellik, kazanç ve güle güle oturma anlamlarına gelen bir dua, temenni.

Menat: Cahiliyede bir put adı. Bir iltifat.

Mesani: Bir şeyin kuvveleri. İkili, ikişer, ikişerli, karşılıklı. Kur'an'da, içinde çeşitli kıssalar, öğütler ve hükümler tekrar edilerek anlatılan kitap. Veya, zıt anlamlı kelimeleri arka arkaya kullanarak aradaki çelişkiyi göz önüne seren ve vurgulayan anlatım tarzı kullanılarak yazılmış kitap. Kur'an.

Mescid: Secde edilen, içinde ibadet edilen yer.

Mescid-i Dırar: Münafıkların kurduğu veya denetlediği, takva temeli üzere kurulu olmayan mescid. Allah ve İslam isimleri zikredilerek müslümanların aldatıldıkları ve müslümanların kontrolünde olmayan mescid. Kuba mescidinin karşıtı.

Mesih: Meshedilen ya da mesheden. Kendisinden her türlü kötülük işleme eğilimi giderilmiş; cehalet, şer, hırs ve ahlak dışı özellikler içinden silinmiş olan, veya hastalıkları, kötülükleri gideren, eliyle meshedip silen. Hz. İsa (a.s).

Meskenet: Nefsin insanı kendisine yöneltip sürüklediği yoksulluk, doymazlık. Açgözlülük. zillet, aşağılanma.

Meşair: Kelime anlamı, işaretler, nişaneler, alametler. Allah'a ibadet etmeye vesile olan nişaneler. Hac için işaretlenmiş kurbanlıklar. Hac menasiki. Tavaf, sa'y, şeytan taşlama, Arefe'de vakfe ve kurban kesme. Dinin Şeairi ise, Allah'ın kendisine ibadete vesile olmak üzere haklarında saygı göstermeye, onlarla kulluk görevlerini yerine getirmeye insanları çağırdığı şeyler, eserlerdir.

Meş'eme: Sol taraf. Arap dilinde, uğursuzluğun, kötülüğün simgesi. Ashab-ı Meş'eme veya Ashab-ı Şimal: Sol ehli. Allah'ın hoşnutluğuna uygun olmayan hayat tarzları dolayısıyla hesab gününde kitapları, yani amel defterleri sol ellerine veya sol yanlarından verilecek olanlar. Ashab-ı Yemîn'in zıddı.

Meta: Şey. Yarar, fayda, hayır, nimet. Yemek. Kur'an'da, zaman, süre. İddet süresi boyunca nafaka. Az ve değersiz, sonunda yok olucu şey. Geçici olan dünya hayatı ve zevkleri.

Mev'ize: Öğüt. Hikmetli söz. İrfan. Haram kılma, sakındırma.

Mevla: Dost. Yardımcı, koruyucu, destekçi, malik, sahib.

Meymene: Sağ taraf. Arap dilinde uğurun ve iyiliğin sembolü. Ashab-ı Meymene veya Ashab-ı Yemîn: Sağ ehli. Allah'ın hoşnutluğuna uygun olan hayat tarzları dolayısıyla hesab gününde kitapları, yani amel defterleri sağ ellerine veya sağ yanlarından verilecek olanlar. Ashab-ı Meş'eme'nin zıddı.

Millet: Din. Şeriat. İzlenen yol, mezheb. Türkçe'de ve Farsça'da anlam kaymasına uğrayarak sayısal anlamda insan topluluğu karşılığı kullanılır.

Minnet: Menn kökünden, kesmek. Bir nimet verip minnettar etmeye denildiği gibi, nimeti verdiği kişiyi hesaba çekip söylenmeye, yani başa kakmaya da menn etmek, minnet saymak denir. Nimet vermek, memnuniyet. Azaltmak, verdiğini bir şey sanmak, onunla gururlanmak, minnet etmek, başa kakmak.

Misak: Sözleşme. İnsanın Allah ile veya başka insan ve topluluklarla imzaladığı, üzerinde mütabakata vardığı sözleşme hükümleri. Akid, ahid. Siyasi, iktisadi, medeni her türlü anlaşma.

Misal, Mesel: Misil ve nâzır. Bir şeyin benzeri, dengi. Atalardan aktarılan söz, hikmetli, veciz, arifane ifade. Hayret ve şaşkınlık veren ibretli durum, hikaye. Örnek. Huccet, delil. Durum, vaziyet.

Miskin: Yoksulluktan dolayı durgun bir hale gelmiş. Hiç bir şeyi olmayan, çaresiz, fakir. Zelil ve zayıf. Bir görüşe göre de yeterli malı olmayan kimse.

Mizan: Tartı. Duyarlı ölçü. Adalet. Hukukta vazgeçilmez eşitlik ilkesi. Ruhsal, doğal, ekolojik, kozmik denge, ince hesap, nizam. Terim olarak, insanların amellerinin ölçülüp tartılması ve sonuçlandırılması.

Mubîn: Açık, apaçık. Ayırma, arayı açma. Kendini açıklamaya kendisi yeterli olan. Kur'an-ı Kerim.

Mucize: Karşısında insanların aciz kaldıkları şey. Kur'an'da geçen şekliyle ayet. Tabiat olaylarında genel-geçer olan tabii cereyanın dışına çıkmak, harika, olağanüstü veya olağandışı bir şey yapmak. Peygamberlerin peygamberliklerini ispatlamak ve asla kendilerine inanmayacak kimselerin, inanacak durumda olanların üzerindeki olumsuz etkilerini kırıp yok etmek amacıyla gösterdikleri olağan dışı (fevkalâde) olaylar. Ayet, delil, huccet, belge.

Muhkem: Bozulmaya uğramayan, mevsuk, güçlü, yerleşik, sapasağlam. Anlamı apaçık ve muhtemel başka yorumlara yer vermeyecek kadar net olan.

Muhsana: Engel ve muhkemlik anlamındaki hasanetten türeme bir kelime. Bir yeri kale gibi koruyan. Müstahkem, surlarla çevrili. Bunun gibi namusunu koruyan, dışa karşı ırzını muhafaza eden özgür kadın. Hem evliler, hem de bekarlar için kullanılır.

Mukaddes: Kutsal, mutahhar, tertemiz, mübarek, kutlu.

Mukarreb: Yakınlaştırılmış, değeri ve makamı yükseltilmiş kimse. Kur'an'da, Allah'ın kendisine yakın kıldığı kulları.

Musavvir: Dilediği şekilde suret ve biçim veren.

Musibet: İsabet kökünden, bir kimseye çeşitli felaketlerin, hastalık, ölüm, zarar, iflas, açlık, yoksulluk, kıtlık v.b. şeylerin isabet etmesi, kişinin bu gibi afet ve imtihan konusu olaylarla çevrilmesi.

Mustaz'af: Za'fa uğratılmış, güçten düşürülmüş, ruhsal, maddi ve zihni yönlerden güçsüzleştirilmiş. Gerçekte kendisi zayıf olmadığı halde mahkum edildiği maddi-manevi yapı içinde güç ve dinamikleri dondurulmuş, önüne engel çekilmiş.

Muttaki: Korkan, sakınan. Terim olarak, takva sahibi. Allah'tan korktuğu için kötülüklerden ve Allah'a karşı isyana götürücü şeylerden titizlikle kaçınan, farzları yerine getirmede bütün gücünü kullanarak özen gösteren. İmanında oldukça duyarlı olan mü'min kişi.

Muztarr: Zaruret'ten gelir. Sığınmayı gerektiren kesin bir durum. Büyük ve önüne geçilmez ihtiyaç, kaçınılmazlık. Bir hastalığın, bir musibet, bela, yoksulluk, açlık veya başka bir sıkıntının kendisini Allah'a dua etmeye ve sığınmaya sürüklediği kimse. Bunalmış, buhran içine düşmüş.

Mübarek: Kutlu, temiz, bereketli.

Mücrim: Suçlu, günahkar. Allah'a ve insanlara karşı suç ve günah işleyen kimse.

Mükatebe: Sözlük anlamı yazılı sözleşme. Terim olarak kölenin, belli bir miktar çalışma karşılığında özgürlüğünü elde etmek için anlaşma yapması. Ya da anlaştıkları miktarı peşin veya taksitle ödemesi ve böylece özgürlüğünü elde etmesi.

Mülk: Hüküm, yönetim ve tasarruf altına alınabilen her şey. Melikiyet: Kamu yararı için kanun ve düzen yürütme gücü. Malikiyet: Emlak ve arazi üzerinde tasarruf gücü.

Mü'min: İman eden, Allah'ın birliğine ve İslam'ın bütün hükümlerine içten inanan. Bu inancı kendisini Allah'ın bütün isteklerini yerine getirmeye götüren. El-Mü'min: Gönüllerde iman ışığını yaratan, kendisine iman edenlere ve sığınanlara eman ve güvenlik veren, onları koruyan, rahatlığa ve esenliğe kavuşturan. Allah.

Münker: Dinin de, temiz aklın da çirkin ve kötü kabul ettiği her şey. İslami hükümlerin yasakladığı tutum, iş ve davranış tarzı. Şeriatte ve örfte bilinmeyen ya da hoş görülmeyen. Rağıb'a göre Kur'an'ın ve sünnet'in çirkin gördüğü şey. Ma'ruf'un zıddı.

Müstakarr: Karar kılma yeri. Hedef ve amaç. Kur'an'da, sulblerde ve döl yataklarında olan, yeryüzü, ahiret. Kıyamet günü. Sene. Gece.

Müstavde': Sulblerde ve döl yataklarında olan. İade, geri dönüş yeri. Kabir. Dünya.

Müstekbir: Büyüklenen. Gücün tümüne sahip olmadığı halde kendinde büyüklük ve sınırsız güç vehmeden. Kur'an'da, Allah'a, O'nun hükümlerine baş kaldıran, müstaz'aflar üzerinde haksız baskı ve tahakküm kuran. Tevhide karşı olan sınıfa mensup kişi. Kâfir, müşrik, zalim, zorba.

Mütekebbir: Azametli, yüce. Büyüklüğün tümü kendisine ait olan, Allah. İnsan için kullanıldığı zaman ise, haksız yere kibirlenen, azgın insan ve müstekbir demek olur.

Müteşabih: Benzeşen iki şeyin karşılıklı olarak eşit biçimde veya eşite yakın benzeşmesine denir. Birden çok anlama gelebilen anlatım. Tam anlamıyla açık, net ve kesin olmayan. Muhkem'in zıddı.

Mütref: Refah ve nimet ehli. Büyük servet, zenginlik ve güç sahipleri. Kur'an'da, refah ve servet içinde azıp şımarmış, Allah'a ve insanlara karşı sorumsuzlaşmış, maddi kaynakları, haksız yere elde ettikleri serveti saçıp savuran sınıfın insanları. Taşkın, zorba önderler, başkanlar, zalim kesimler. Dünyevi şeref ve iktidar sahibi kimseler.


___________________________________________

Ne MuTLu TürKüM DiYeNe ......!!!



http://img387.imageshack.us/img387/3...a5ys5iqop8.gif
http://www.glitteryourway.com/img/gl...y-61df5cd7.gif
GiCiK isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-20-2014, 12:17 PM   #13
Üye
GiCiK - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

HayalSohbet.Net - Türkiyenin Sohbet ve Paylaşım Platformu! www.hayalsohbet.net - irc.hayalsohbet.net
Üye No: 564
Üyelik tarihi: Feb 2014
Üye Grubu: Üye
Mesajlar: 1.920
Konular: 1131
Şube: Yurtdışı Şubesi
İlişki Durumu: İlişkisi Yok
Ruh Hali:  none
Tuttuğu Takım:

Level: 36 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 88 / 884
Güç: 640 / 26407
Tecrübe: 39%

Teşekkürler: 42
221 Mesajına 236 Kere Teşekkür Edildi
REP Gücü : 13
REP Puanı : 100
REP Seviyesi : GiCiK will become famous soon enoughGiCiK will become famous soon enough
Standart

Nafile: Terim olarak farz kılınana ek olarak yapılan ibadet. Daha fazla ibadet. Hz. Peygamber (s.a.v.)'e özgü ibadet. Atiye.

Nâsuh Tevbe: Ciddi, kesin, ihlaslı ve makbul tevbe. Kişinin yaptığı suç ve günahtan kalbinde ciddi ve samimi bir pişmanlık duyup bir daha asla yapmamaya karar vermesi, hatalardan ve günahlardan dönmeye kesin karar vermek.

Nebî: Kelime anlamı haberci. Allah'ın emirlerini tebliğ eden ve vahyin haberlerini getiren kimse, peygamber. Kur'an'da, Allah'tan haber getirenlerin sonuncusu olan Hz. Muhammed.

Necat: Sözlük anlamı, çevresinde bulunanlara göre yüksek ve bağlantılı olmayan yer demektir. Terim anlamı kurtuluş, felah ve esenliktir.

Neces: Pislik, iğrençlik, tiksindiricilik. Kur'an'da, şirk, putlar. Haramlar.

Nefis: Bir şeyin zatı, kendisi. Ruh. Cins, tür, öz. Öz varlık. Kalp. Şehvet, arzu ve gazabın başlangıç yeri, yatağı. Vicdan. İnsanda emredici güç, dinamik.

Nehy: Yasak. Sakınma, şiddetle sakındırma. Terim olarak, Allah'ın haram kıldığı şey.

Nesih: Birbirini izleyen iki şeyden birinin diğerini silmesi, yürürlükten kaldırması. Unutturma. Erteleme. Nakil ve tahvil etme.

Nifak: Yer altında bulunan lağım, canavar ini, izbe. İki yüzlülük. İçi ve dışı aynı olmama. Münafık: Rağıb'a göre, canavarın kendi inine girip çıkması gibi (çünkü bu in karşılıklı iki kapılıdır) münafık da İslam'a bir kapıdan girip öbüründen çıkan kimsedir. Dışı mü'min, içi kafir olan.

Nikah: Bağ, akid. Evlilik bağı ve akdi. Medeni sözleşme.

Nimet: Yumuşaklık anlamındaki "nüumet" ile ilgili olan bu kelime, insanın lezzet aldığı güzel durumlar demektir. Mutluluk duygusu, haz veren şeyler. Allah'tan bir lütuf ve ihsan. İnsanın bütün geçim, beslenme ve güzellik araçları. Yaşama güzelliği. Nusret. Ganimet. Şeref, ün. Naim: Nimetlerle donatılmış. Bir cennet derecesinin adı.

Nur: Işık, aydınlık, ziya. Kur'an'da, Allah'tan gelen hidayet. Kur'an. Hz. Muhammed (s.a.v.).

Nutfe: Bir damla su, meni.

Nüsuk, Mensek, Menasik: Boğazlanacak hayvan. Hacc'ın işaretleri. Hacc ve Umre'deki kurban. Hacc ibadeti ve amelleri. Allah'a yaklaştıran her şey, ibadetler. İbadet yeri ve tarzı. İlkeler. Şeriatlar. Özel şeriat. Yöntem.

Nüşûz: Sözlükte yükseklik ve tümseklik olup bilinen itaat sınırlarını aşmak demektir. Ancak bir başka anlamı, eşlerden birinin eşinde cinsel kıskançlık uyandıracak uygunsuz davranışlarda bulunması, eşine ihanet eder görüntüler vermesidir. Bu durum hem kadın (Nisa, 34), hem erkek (Nisa, 128) için de geçerli olduğuna göre, nüşûzu kadının erkeğine itaat etmemekle sınırlandırmak yanlıştır. Her ikisi de nüşûz edebildiğine göre, ikisine de uygun müeyyideler öngörülmüştür.

Nüzül: Şölen, ağırlama töreni ve tarzı. Konaklama. Değerli bir misafire veya üstün bir kimseye sunulan ikram. Mü'minlerin cennette karşılanmaları.


___________________________________________

Ne MuTLu TürKüM DiYeNe ......!!!



http://img387.imageshack.us/img387/3...a5ys5iqop8.gif
http://www.glitteryourway.com/img/gl...y-61df5cd7.gif
GiCiK isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-20-2014, 12:17 PM   #14
Üye
GiCiK - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

HayalSohbet.Net - Türkiyenin Sohbet ve Paylaşım Platformu! www.hayalsohbet.net - irc.hayalsohbet.net
Üye No: 564
Üyelik tarihi: Feb 2014
Üye Grubu: Üye
Mesajlar: 1.920
Konular: 1131
Şube: Yurtdışı Şubesi
İlişki Durumu: İlişkisi Yok
Ruh Hali:  none
Tuttuğu Takım:

Level: 36 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 88 / 884
Güç: 640 / 26407
Tecrübe: 39%

Teşekkürler: 42
221 Mesajına 236 Kere Teşekkür Edildi
REP Gücü : 13
REP Puanı : 100
REP Seviyesi : GiCiK will become famous soon enoughGiCiK will become famous soon enough
Standart

Öff: Bir tersleme deyimi. Azarlama, usanç ifadesi.

Örf: Bilme, tanıma, iyilik. Güzel olarak bilinen. İslam'ın temel ilkelerine ve hükümlerine, her bakımdan tevhide uygun olan teamül. İnsan kuşaklarının geliştirerek, bozmadan birbirlerine aktardıkları unsurlar. Örf, terim olarak ve tanım gereği İslam'a uygun olan şeydir. Çirkin örf olmaz, ancak güzel veya çirkin adet olabilir. Ma'ruf.


___________________________________________

Ne MuTLu TürKüM DiYeNe ......!!!



http://img387.imageshack.us/img387/3...a5ys5iqop8.gif
http://www.glitteryourway.com/img/gl...y-61df5cd7.gif
GiCiK isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-20-2014, 12:18 PM   #15
Üye
GiCiK - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

HayalSohbet.Net - Türkiyenin Sohbet ve Paylaşım Platformu! www.hayalsohbet.net - irc.hayalsohbet.net
Üye No: 564
Üyelik tarihi: Feb 2014
Üye Grubu: Üye
Mesajlar: 1.920
Konular: 1131
Şube: Yurtdışı Şubesi
İlişki Durumu: İlişkisi Yok
Ruh Hali:  none
Tuttuğu Takım:

Level: 36 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 88 / 884
Güç: 640 / 26407
Tecrübe: 39%

Teşekkürler: 42
221 Mesajına 236 Kere Teşekkür Edildi
REP Gücü : 13
REP Puanı : 100
REP Seviyesi : GiCiK will become famous soon enoughGiCiK will become famous soon enough
Standart

Rabb: Terbiye eden, ihtiyaçları karşılayan, yetiştiren, kefil olan, gözetleyen, koruyan, etrafında toplanılan, sorumluluk alan, kendisine itaat edilen, sözü dinlenen; tasarruf, hüküm, yetki sahibi melik ve efendi. Kelime başkaları için kullanılabildiği halde, gerçek anlamda Rabb'lığa yani rububiyete yalnızca Allah layıktır.

Rabbaniyun: Dinde derin bir kavrayışa sahip olanlar. Fakihler, öğreticiler, ilim ehli bilginler. Terbiyeciler. Helalı ve haramı bilenler ve başkalarına öğretenler. Yahudi abidleri.

Rahîm: Esirgeyen, esirgeyici. Rahmeti ahirette yalnızca mü'minlere şamil olan. Fazlasıyla merhamet edici, verdiği nimetleri yerinde kullananları daha üstün ve ebedi nimetlerle ödüllendiren. Allah.

Rahman: Rahmeti her şeyi kuşatmış olan. Rahmeti dünyada bütün yaratılmışları kuşatan. Sevdiğini sevmediğini ayırmadan bütün yaratılmışları nimetlerle donatan. Allah.

Rahmet: Merhamet. Korunmaya, gözetilmeye muhtaç olana ihsanı gerektiren rikkat, incelik, yumuşaklık. Kur'an'da, Allah'ın yaratılmışlara hayır, nimet, güzellik ihsan etmesi. Bolluk, nimet, fazl, lütuf.

Rakabe: Aslı boyun kökü. Boyunduruk, kölelik, esaret. Özgürlüğünü kaybetmiş kimseler için kullanılır. Rikab: Kölelerin veya esirlerin özgürlüğe kavuşturulması.

Rasihun: İlimde derinleşenler. Büyük ve özlü bir kavrayış yeteneğine sahip olanlar. İnce sezi ve derinlik sahibi yüksek düzeyde bilginler.

Raûf: Şefkatli, şefkati ve ihsanı her şeyi kuşatan. Rahmeti oldukça bol olan. Allah.

Reca: Umut, umud etme. Arzu. Korku. Emel.

Recm: Taşlama, taşa tutma. Eziyet, işkence, öldürme. Kur'an'da sadece Allah'ın ve mü'minlerin lanetine uğramış olan Şeytan ve kavimleri tarafından eziyete uğratılan Allah elçileri için kullanılır.

Recim: Feil vezninden mercum, yani atılmış, tardedilmiş. Allah'ın rahmetinden ve koruyuculuğundan kovulmuş, uzaklaştırılmış. Şeytan ve onun izinde olan.

Resul: Elçi. Allah'tan kendisine risalet verilmiş ve insanlar için Allah tarafından bir elçi olarak gönderilmiş kimse. Peygamber.

Rızık: Dünyevi ve uhrevi verme. Nasib. Gıda, besin, tabiatın yeraltı ve yerüstü bütün kaynakları. Hayır. Allah'ın hayat sahibi varlıklara verdiği ve hayatlarını kendisiyle sürdürdükleri yararlı şeylerin tümü.

Riba: Fazlalık, ilave. Faiz.

Ribat: Atı bağlamaktan, düşmana karşı atını bağlayıp gözetlemede bulunmak, beklemek. Sınır koruyuculuğu; nöbet.

Risalet: Elçilik. Kur'an'da, Allah'tan Cebrail kanalıyla insanlara iletilmek üzere peygambere gelen vahy, nübuvvet görevi. Hayat verici ve kurtarıcı ilim.

Ruhu'l-Kudüs: Tertemiz ruh. Kudsiyet ruhu. Emniyete şayan, mutahhar, mukaddes ruh. Cebrail (a.s.).

Ruhbanlık: Rehbet'ten rahib'in çoğulu. Izdırap ile korkup çekinme. Manastırlarda ibadet etme. Büyük bir korku duygusuyla çekilip dünya zevklerini terketme, ibadet için münzevi bir hayat tarzı sürdürme. Hıristiyanlık dininde din adamları sınıfı.

Rukû': Tevazu. Kulluk. Namazda bir rükûn.

Rüşd: Hayra isabet. Hak bir doğrultuda kararlılıkla, tam ve üstün bir isabetle emin adımlarla gitmek. Hidayet. İman. Doğruluk, doğru yol. Hayır. Gayy'ın zıddı. Er-Reşid: Doğruya götürücü, yöneltici. Bütün işleri ezeldeki takdirine göre yürüten, dosdoğru bir nizam ve hikmet üzere akibetine götüren. Allah.


___________________________________________

Ne MuTLu TürKüM DiYeNe ......!!!



http://img387.imageshack.us/img387/3...a5ys5iqop8.gif
http://www.glitteryourway.com/img/gl...y-61df5cd7.gif
GiCiK isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-20-2014, 12:18 PM   #16
Üye
GiCiK - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

HayalSohbet.Net - Türkiyenin Sohbet ve Paylaşım Platformu! www.hayalsohbet.net - irc.hayalsohbet.net
Üye No: 564
Üyelik tarihi: Feb 2014
Üye Grubu: Üye
Mesajlar: 1.920
Konular: 1131
Şube: Yurtdışı Şubesi
İlişki Durumu: İlişkisi Yok
Ruh Hali:  none
Tuttuğu Takım:

Level: 36 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 88 / 884
Güç: 640 / 26407
Tecrübe: 39%

Teşekkürler: 42
221 Mesajına 236 Kere Teşekkür Edildi
REP Gücü : 13
REP Puanı : 100
REP Seviyesi : GiCiK will become famous soon enoughGiCiK will become famous soon enough
Standart

Sabiî: Çeşitli görüşlere göre, din değiştiren, yıldızlara tapan, meleklere tapan veya Çin ve Hind dinlerine mensub kişi.

Sabır: Dayanma gücü. Bir kimseyi bir şeyden alıkoymak, nefsi darlık halinde iken tutmak. Terim olarak, nefsi İslam'ın uygun gördüğü şekilde bir takım şeylerden tutmak, şehvetlere karşı alıkoymak. Kararlılık, metanet. Allah yolunda cihad gibi her türlü zorluğa tahammül. İnsanı imtihandan geçiren musibetler karşısında isyana sapmama. Güçlüklere göğüs germe ve karşı koyma direnci.

Sadaka: Doğruluktan gelir. Allah rızası için ihtiyacı olanlara temlik edilmek üzere çıkarılan mal, vergi. Bunda Allah'a sadakat ve bağlılık olduğundan sadaka denmiştir.

Sahife, Suhuf: Üzerinde yazı yazılan kağıt, yaprak. Peygamberlere indirilen vahyler. Levh-i Mahfuz'daki nüsha.

Salat: Uyluk kemiklerinin hareketi. Tebrik, kutluluk. Dua. Hamdetme, tezkiye. İlahi rahmet, istiğfar. Namaz. Yahudi tapınakları, havralar.

Salih Amel: Islah eden, düzelten hareket. Salih: Güzel davranışlarda, Allah'ın rızasına uygun fiillerde bulunan kişi. Salih Amel: Kur'an'da, Allah'ın indirdiği dine uygun her türlü tutum, yararlı, ıslah edici, düzeltici; içinde dirlik düzenlik barındırıcı davranış. Farzlar.

Samed: Bütün ihtiyaçların karşılanıp görülmesinde yalnızca kendisine başvurulan, tek mercî ve sığınak olan. Sonu, zevali olmayan. Ulular ulusu. Hiç boşluğu olmayan, asla kendisine nüfuz edilemeyen. Allah.

Sa'y: Çaba harcama, gayret. Emek. Koşmaksızın süratle yürüme. Terim olarak, Hac'da Safa ile Merve arasındaki hızlı yürüyüş.

Sebil: Yol. Sorumluluk. Hidayet.

Secde: Namaz ve ibadet. Allah'ın huzurunda boynu bükük ve tezellül olma hali. Bütün canlı ve cansızların Allah'ı tesbih tarzı. Boyun eğme, alnı yere değdirme, emre amade olma, büyük bir tevazu ile alçalma. Selam, ihtiram, saygıyla eğilme.

Sefih: Hafif. Düşük akıllı. Servet ve refah içinde sorumsuzca yaşamaktan dolayı azma, şımarma, aklın zaafa uğraması.

Sekine: Güven ve huzur duygusu. Yatışma, sükun. Kalbin mutmain olması. Rahmet. Sebat, kararlılık, vekar.

Selam: Barış ve esenlik dileği. Teslimiyet. Selamet, güvenlik. Her türlü ayıp ve noksanlıktan uzak olma hali. Her an ve her türlü selamet, esenlik dileği. Darü's-Selam: Cennet yurdu. Es-Selam: Her türlü arızadan, noksanlıktan uzak olan, kullarını bütün tehlikelere karşı koruyan, selamete çıkaran, cennetteki kullarına selam eden. Allah.

Sevab: Karşılık. Hayır için de, şer için de (ceza kelimesi gibi) mutlak karşılık anlamına gelen bir kelime. Fakat çoğunlukla hayır ve güzel karşılık, üstün ödül, paha biçilmez mükafaat anlamlarında kullanılır.

Sıdk: Doğruluk, mutabakat, muvafakat. Yalanın zıddı.

Sıddîk: Kendisinde doğruluktan başka bir şey bulunmayan. Musaddık: Doğrulayan. Sadakat: Bağlılık. Sâdık: Doğru sözlü, güvenilir. Bağlılığından hiç bir şey eksiltmeyen, kaybetmeyen. Allah'a içten bağlı, ilim öğreten. İyilikleri kötülüklerinden her zaman çok olan. Muhlis.

Sırat-ı Mustakîm: Kelime anlamı, geniş cadde, işlek yol. Kur'an'da, dosdoğru olan Allah'ın yolu. Kendisinde hiç bir çarpıklık olmayan İslam dini. İnsanı cennete ve ebedi mutluluğa ulaştıran gidiş tarzı.

Sidretü'l-Münteha: Sınır başını sembolize eden Arabistan kirazı. Yaratılmışların bilgilerinin tükendiği, ötesine geçemediği son sınır. Meleklerin de, başkalarının da geçemediği Arşın sağında bir ağaç. Cennet'in uçları. Ondan ötesi gayb olan.

Sihir: Büyü. Sebebi gizli olan ince şey. Aldatma, yalan görüntü, illüzyon, hayal. Şeytana yakınlık, onunla yardımlaşma. Yaldızcılık, şarlatanlık.

Sîret: İnsanın üzerinde bulunduğu ve sürüp götürdüğü durum, tutum ve kişisel davranma tarzı. Terim olarak Hz. Peygamber'in irtihaline kadar izlediği yol.

Sultan: Delil. Belge. Zorlayıcı güç. Burhan. Huccet. Katilin aleyhinde olmak üzere kısas veya diyet. Galebe, üstünlük, istila. Kitap.

Sun'-San'at: Bir fiilin ortaya konulması. Şuurlu varlıklar için kullanılan bir kelimedir. Yapma-etme, icat etme, türetme, bir sanatta bulunma, iş işleme, değişik bir eylemde bulunma anlamlarına gelir.

Sûr: Düdük veya boru gibi içine üfürülünce ses veren nesne, boynuz. İsrafil'in üfürdüğü, kalkış, diriliş ve hesap vaktini bildiren boru. Kıyametin habercisi.

Sûre: Yüksek rütbe, makam, binada kat ve bir yerleşme merkezinin çevresindeki sur anlamlarına gelir. Kur'anın 114 bölümünden her biri.

Sünnet: Yol, gidiş tarzı. Kanun. Geçmiş ümmetlerin başından geçenler, çöküşlerine yol açan gerçek nedenler, izlenen yöntem. Bir şeyin pratiği. Genel tarihsel, toplumsal ve kozmik yasalar.


___________________________________________

Ne MuTLu TürKüM DiYeNe ......!!!



http://img387.imageshack.us/img387/3...a5ys5iqop8.gif
http://www.glitteryourway.com/img/gl...y-61df5cd7.gif
GiCiK isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-20-2014, 12:19 PM   #17
Üye
GiCiK - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

HayalSohbet.Net - Türkiyenin Sohbet ve Paylaşım Platformu! www.hayalsohbet.net - irc.hayalsohbet.net
Üye No: 564
Üyelik tarihi: Feb 2014
Üye Grubu: Üye
Mesajlar: 1.920
Konular: 1131
Şube: Yurtdışı Şubesi
İlişki Durumu: İlişkisi Yok
Ruh Hali:  none
Tuttuğu Takım:

Level: 36 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 88 / 884
Güç: 640 / 26407
Tecrübe: 39%

Teşekkürler: 42
221 Mesajına 236 Kere Teşekkür Edildi
REP Gücü : 13
REP Puanı : 100
REP Seviyesi : GiCiK will become famous soon enoughGiCiK will become famous soon enough
Standart

Şahid: Bir hakkın ispat edilmesinde şehadetine baş vurulan, vereceği habere güvenilip kendisine müracaat edilen ve kesin delil kabul edilen kimse. Gören, tanık olan.

Şefaat: Aracılık, araya girme. Tavassut. Bir kimsenin bir başka kimse hakkında iyi niyet ve iyi durum konusunda kefil olması, onun hakkında söz söyleyip affını istemesi. Yakınlaşma, yaklaştırma. Cahiliyede inanılan şekliyle kul ile Allah arasında aracılık yapma, ahirette kendisine bağlı olanları Allah'ın azabından kurtarma gücü. Bu anlamda şefaat Kur'an'da şirk olarak nitelendirilmiştir. Bir başkası için yardımda bulunma, istekte bulunma. Kuvvetlendirme, hayırda veya şerde ortak olma. Kişinin bir başkasına hayır veya şer bir doğrultu göstermesi, yol çizmesi, yöntem tesbit etmesi.

Şehadet: Tanık olma, olayın geçtiği yerde bulunma. Hazır bulunma. Basiret, müşahede, gözlem sonucu ve kesin bir bilgiye dayanarak bir durumun ortaya çıkması. Bilgi. Şehid: Allah yolunda öldürülen kimse. Nâzır, şâhid. Ölümüyle ve kutlu kanının akmasıyla Allah'ın kendisi için hazırladığı engin nimetleri ve eşsiz ihsanları hemen müşahede eden, gören kişi.

Şehvet: Arzu, içi çekme. Cinsel istek. İştiha. Arzu ve istek gücü.

Şek: Şüphe, tereddüt, kuşku. Bilgisizliğin ortaya çıkardığı kararsız ve huzursuzluk verici durum.

Şer', Teşri', Şeriat: Apaçık yol. Bir ırmak veya bir su kaynağından su içmek veya su almak için girilen, izlenen yol. Terim olarak ilahî yol. Hukuk sistemi. Helal ve haramlar mecmuası. Din. Kur'anın genel hükümleri ve kuralları.

Şeytan: Aslı, "baude" anlamında "şetene" kökünden bir kelime. Uzakta kalma, uzaklaşma. Ateşten yaratılan ve Allah'a isyan eden. Günah ve isyanda aşırılığa giden. İnsanı tuğyana sürükleyen her şey. Haddi aşan her azgın. İnsanlardan ve cinlerden (İbn-i Abbas, Ata, Mücahid, Hasan ve Katade'ye göre) rahmetten kovulmuş her hangi bir azgın. Serkeş, kibirli, kaypak, yola gelmez olanların hepsine şeytan denir. Allah'ın emrine sırt çeviren, azan ve azıtan, sapan ve saptıran, sinsice düzenler kuran. Şeytan'ın Adımları: Şeytan'ın çizdiği, teşvik edip sürüklediği yollar; şeytanın eserleri, izleri, davranış biçimleri, yaşama tarzı.

Şirk: Allah'a her hangi bir biçimde ortak koşmak, benzer, eş, denk tutmak. Gerçekte sadece Allah'ın sahip olduğu özelliklere başkalarının da sahip olduğuna inanmak. Hükümde, emirde, itaat ve kullukta bir başkasının da pay ve yetki sahibi olabileceğini öne sürmek. Evrenin yönetiminde Allah'tan bağımsız güçlerin veya kendi başına kanunların belirleyiciliğine, Allah'tan başka bir takım insanların veya kurumların da hükümde söz sahibi olabileceklerine inanmak.

Şûra-Müşavere: Müşavere ve işaret, arı kovanından bal almak manasından veya satılık bir atı, sıhhatini ispatlamak için pazarda koşturmaktan türeme. Bir araya gelip düşünce ve görüş beyan etme, görüşü dışa ve açığa vurma. Şûra: Toplanıp birbiriyle danışan topluluk.

Şuur: Duyularla idrak etme, akıl erdirme, farkına, ayırdına varma. Birtakım insani güç ve melekelerle bir yere uzanabilme.

Şükür: İyiliği iyilikle karşılama. Nimetin dile getirilmesi, hakkının verilmesi. Küfrün zıddı. Eş-Şekûr: Kendi hoşnutluğu için yapılanları fazlasıyla karşılayan. Allah. İnsan için kullanıldığında, çok şükreden, bütün gücüyle şükreden, kalbi, dili ve diğer uzuvlarıyla nimetin hakkını vermeye çabalayan.


___________________________________________

Ne MuTLu TürKüM DiYeNe ......!!!



http://img387.imageshack.us/img387/3...a5ys5iqop8.gif
http://www.glitteryourway.com/img/gl...y-61df5cd7.gif
GiCiK isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-20-2014, 12:21 PM   #18
Üye
GiCiK - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

HayalSohbet.Net - Türkiyenin Sohbet ve Paylaşım Platformu! www.hayalsohbet.net - irc.hayalsohbet.net
Üye No: 564
Üyelik tarihi: Feb 2014
Üye Grubu: Üye
Mesajlar: 1.920
Konular: 1131
Şube: Yurtdışı Şubesi
İlişki Durumu: İlişkisi Yok
Ruh Hali:  none
Tuttuğu Takım:

Level: 36 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 88 / 884
Güç: 640 / 26407
Tecrübe: 39%

Teşekkürler: 42
221 Mesajına 236 Kere Teşekkür Edildi
REP Gücü : 13
REP Puanı : 100
REP Seviyesi : GiCiK will become famous soon enoughGiCiK will become famous soon enough
Standart

Tağut: Put, sanem, şeytan. Allah'ın hükmünü tanımayan her varlık, kişi veya güç. Küfür ve zorbalık yolu.

Tahrif: Bir şeyi bir başkasıyla değiştirme, yerine bile bile sahtesini koyma, batıl ile süsleyip donatma.

Tahvil: Dönüşüm. İç değişiklik. Tebdil, intikal, aktarma.

Takva: Vikaye mastarından isim. Korumak. Kur'an'da, Ahirette insana zarar verecek, sonsuz bir azaba yol açacak ve dünyada da sıkıntı, yıkım, felaket gibi şeylere neden olacak şeylerden sakınmak, korkmak. İmtihanda duyarlılık. Nefsi her türlü günah ve isyandan, bozulma ve sapmalardan koruma.

Takvim: Eğri olanı doğrultmak, bir kıvama, düzene koymak, bir değer biçmek, değerlendirmek. Maddi ve manevi her tür güzellik. En güzel yaratış biçimi, suret. Kemal.

Talak: Bir kaydı çözme, salıverme. Nikah bağını çözme. Boşama.

Tashir: Boyun eğdirme, emir altına alma, yararlanılabilir duruma getirme. Görev verme, sorumluluk yükleme. Kahretme. Boyunduruk altına alarak işe koşma. Emre amade kılma. Ram etme. Arzuya uygun, uyumlu hale getirme. Musallat kılma. Bütün tabiat varlıklarının insanın yararına sunulması, insanın onları kullanabilecek, onlarla uyum sağlayabilecek bir kıvama getirilmesi. Kolaylaştırma (Teshil-Tesyir)

Tatavvu': Vacip olmayan fazla, ilave bir itaatte bulunmak. Nafile ile eş anlamlı bir kelimedir.


Tathir: Temizlik ve arınma. Günah, isyan ve şirk pisliklerinden temizlenme. Yıkanma, gusül.

Tavaf: Bir şeyin çevresinde yürümek, dönmek. Terim olarak, hacc ibadetinde Ka'be'nin etrafında dönmek.

Tavır: Aşama, durum. Yaratılışta safha, dönem veya farklılık.

Tayyib: Temiz, hoş, güzel. Kur'an'da, Allah'ın ve Resûlü'nün kendisine izin verdiği şey. Helal. Güzel ameller.

Tazarru': Yalvarma-yakarma. İçten isteme. Dua.

Tebdil: Bir şeyi başka bir şeyle değiştirme. Bir şeyi bir yerden başka bir yere koyma.

Tebliğ: Ulaştırma, iletme, götürme. Peygamberin Allah'tan aldıkları vahyi insanlara belli bir yöntem (sünnet) izleyerek duyurmaları, iletmeleri.

Tebşir: Müjdeleme, müjde verme. Genellikle sevindirici bir sonucu haber vermek anlamında kullanılırsa da, bazan kötü bir sonucu haber vermek için de aynı kelime kullanılabilir. Kur'an'da, mü'minlerin dünyada sürdürdükleri temiz, acılı ve İslami hayatın ebedi karşılığının daha dünyada iken onlara haber verilmesi, müjdelenmeleri. İnzar'ın zıddı.

Tebyin: Temyiz etme, ayırdetme. Açıklama. Bir müşkülü giderme, bir kapalılığı açma.


Tecessüs: Cess'ten türeme. Cess, aslında hastalığı anlamak için nabız yoklamak, el ile yoklamak ve haber araştırmaktır. Dikkat ve titizlikle araştırma. Gizlilikleri, ayıp ve kusurları, başkalarının mahrem hayatını araştırma. Casus da bu kökten türeme bir kelimedir.

Tedbir, Tedebbür: Bir işin iyi ve sıhhatli olması için arkasını, önünü gözeterek takdir ve idare etmektir. Bütün evreni yönetmek, her işi evirip çevirmek. Tabii düzenini ayakta tutmak, kanunların işlemesini sağlamak.

Teemmül: Düşünce dinamiklerinin işler bir duruma getirilmesi. Bir şeyi bütün incelikleriyle ve unsurları arasındaki bağıntılarını gözden uzak tutmayarak inceden inceye ve dikkatle düşünme. Kişiyi gaflet uykusundan uyandıracak düşünme yöntemi.

Tefavüt: Aykırılık, çarpıklık, çelişki, uyumsuzluk, noksanlık.

Tefehhüm: İnsanın kavrama, kavramları anlama yeteneği ve çabası. Fehm, anlama.

Tefekkür: Gereği gibi ve hikmetle düşünme. Zihnî üstün bir çaba harcama, cehd.

Tefsir: Açığa vurmak, örtüyü açmak. Akla yatkın bir şeyi izah etmek, kapalı, toplu bir anlamı açıklamak. Yorum tarzı.

Teheccüd: Gecenin bir bölümünde kalkıp ibadet etmek, namaz kılmak.

Tehlike: Sonunda büyük zarar, kayıp ve acı olan iş. Kur'an'da, cihadı ve infakı terketmek suretiyle toplumun karşılaşacağı büyük zararlar, kölelik, açlık, iç çatışmalar; ahirette de zorlu bir sorgulamaya tâbi tutulma.

Tekasür: Çokluk, servet, bolluk. Sayı çokluğu. Öğünç ve kibir araçları. Çok sayıda ayrıntı, teferruat. Kur'an'da, insanın zenginlik ve maddi güç toplama tutkusuna kapılması veya hayatın asıl ve nihai sorunlarını unutacak kadar ayrıntı cinsinden şeyler, meseleler ve uğraşılar içinde kaybolması; üstelik bunu övgü, ayrıcalık ve üstünlük konusu görmesi.

Tekbir: Büyükleme. Terim olarak, Allah'ı büyükleme. O'nu tazim etme, yüceltme. O'nun dışında hiç kimseyi, hiç bir varlığı ve gücü büyük kabul etmeme, reddetme.

Te'lif: Ülfet ettirmek, alıştırmak, ısındırmak, kaynaştırmak, sevdirmek, bir araya getirmek, birleştirip dağınıklığı, parçalanmayı gidermek.

Tereddi: Gerileme, çöküş, düşüş. Terim olarak, kişinin İslam'ın izzet ve şerefine mensup olduktan sonra geri dönmesi, alçalması. Dejenerasyon.

Tertil: Aralarında az aralık bulunan düzgün ve uyumlu dişler için kullanıldığı gibi, sözü düzgün, yavaş yavaş, gerekli araları vererek, güzel telif ve beyan ile söylemeye de sözün tertili denir. Terim olarak, ayet ayet ayırma. Açıklama. Belli bir düzen ve kural içinde okuma. Ağır ağır, harflerini belli ederek okuma.

Tesbih: Aslı suyun içinde süratle yürümek, yüzmek. Yıldızların kendi yörüngelerinde akması. Tathir etme, pek temiz tutma. Yüceltme. Terim olarak, Allah'ı tenzih etme, yüceltme. Deruni bir iç duyarlılık ve tabii bir halde Allah'a yönelme, O'nu anma.

Tevbe: Dönmek. Bir şeyi yapmaktan vaz geçmek. En kapsamlı ve en özlü anlamıyla günahı ve isyanı terktir. Ciddi bir pişmanlık, bir daha günaha dönmemek üzere kesin bir karar verme ve bunu ısrarla uygulama (Bkz. Nâsuh Tevbe).

Tevekkül: Kendi adına bir başkasını vekil kılma. İnsanın gücü dahilinde olan bütün tedbirleri aldıktan ve yapılması gerekenleri ihmale yer vermeden yaptıktan sonra, gücünü aşan şeyleri Allah'a bırakması, yalnızca O'na güvenip dayanması, kendini O'nun koruyuculuğuna terketmesi.

Tevhid: Birleme. Terim olarak, hiç bir benzer, denk, eş ve ortak koşmaksızın Allah'ın birliğine katıksız olarak iman etmek. Allah'ı tek yaratıcı, rızık verici, terbiye edici, tedbir edici, emir ve hüküm koyucu, hesap sorucu ve karşılık verici olarak bilmek ve kabul etmek. Kullukta Allah'tan başka hiç bir gücü, hiç bir şahsı, hiç bir kurum ve nesneyi pay sahibi kılmamak.

Te'vil: Yorum, insanın istek ve tutkularına uygun düşen çarpık tefsir ve açıklama tarzı. Veya bir şeyi aslına döndürmek, söz veya fiil halinde asıl amacına ulaştırmak. Açıklama biçimi. Bir ihbarın gerçekleşmesi. Kur'an'ın va'dettiklerinin sonucu.

Tevrat: Kelime anlamı şeriat ve hak demek olan Tevrat, Allah'tan Hz. Musa'ya indirilen kitaptır. İbranice olarak indirilen bu kutsal kitap sonraları Yahudi bilginlerince tahrif edilmiştir. Bugün aslı mevcut değildir.

Teyemmüm: Suyun bulunmadığı yerde veya bulunup da kesin zaruret sonucu kullanılamadığı zamanlarda su yerine temiz toprakla abdest almak.

Tezkiye: Tezekki, temizlenmek demektir. Halis, arı, pâk olmak. Aydınlanmak, nemalanmak.

Tilavet: Takip etme, izleme, bir şeyin arkasına düşme. Okuma, aktarma, uyma, tabi olma. Terim olarak tilavet, Allah'ın indirilmiş kitaplarına uyma, onları okuma ve anlama. Okumadan daha kapsamlı bir terim olarak ilim ve amel anlamlarına da gelir.

Tûba: Habeş veya Hind dillerinde cennet. Cennette bir ağaç. Mis gibi hoş kokulu ve güzel, çarpıcı. Kutluluk, mutluluk, güzellik.


Taşkınlık. Küstahlık yaparak sınırı aşmak, haddi çiğnemek. Azgınlık, şaşkınlık. Küfürde inatçı ve saldırgan tutum. Zorbalık, haksız tahakküm, baskı. Allah'ın dışında her neye olursa olsun kullukta bulunmak tuğyan, kullukta bulunulan şey de tağuttur.


___________________________________________

Ne MuTLu TürKüM DiYeNe ......!!!



http://img387.imageshack.us/img387/3...a5ys5iqop8.gif
http://www.glitteryourway.com/img/gl...y-61df5cd7.gif
GiCiK isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-20-2014, 12:23 PM   #19
Üye
GiCiK - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

HayalSohbet.Net - Türkiyenin Sohbet ve Paylaşım Platformu! www.hayalsohbet.net - irc.hayalsohbet.net
Üye No: 564
Üyelik tarihi: Feb 2014
Üye Grubu: Üye
Mesajlar: 1.920
Konular: 1131
Şube: Yurtdışı Şubesi
İlişki Durumu: İlişkisi Yok
Ruh Hali:  none
Tuttuğu Takım:

Level: 36 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 88 / 884
Güç: 640 / 26407
Tecrübe: 39%

Teşekkürler: 42
221 Mesajına 236 Kere Teşekkür Edildi
REP Gücü : 13
REP Puanı : 100
REP Seviyesi : GiCiK will become famous soon enoughGiCiK will become famous soon enough
Standart

Ulu'l-Azm: Sebat ve sabır ehli. Üstün kararlılık sahipleri. Hz. Nuh, Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa (a.s.) ve Hz. Muhammed (s.a.v.) için kullanılır.

Ulu'l-Emr: Emir ve yetki sahipleri. Müslümanlardan olan yöneticiler. Veliyyü'l-Emr. Bilginler.

Uli'l-Erham: Yakınlar, aralarında sıhri bağ olan, her zaman gözetilmeleri, korunmaları gereken yakın akrabalar.

Uli'l-Erham: Kitabın anası. Levh-i Mahfuz. Ezeli ilim.

Ummü'l-Kura: Şehirlerin anası. İlk Ev (Ka'be'nin) çevresinde kurulan ilk şehir. Mekke.

Umre: Sözlük anlamı ziyaret. Terim olarak, farz olan Hacc'ın zamanından başka bir zamanda Ka'be'yi ziyaret etmektir ki ihram, tavaf, sa'y, halk ve taksirden ibarettir.

Uzeyr: Yahudilerin Allah'a oğul olarak isnad ettikleri kişi. Bir görüşe göre bir peygamber veya salih bir insan.

Uzza: Cahiliyede bir put ismi.


___________________________________________

Ne MuTLu TürKüM DiYeNe ......!!!



http://img387.imageshack.us/img387/3...a5ys5iqop8.gif
http://www.glitteryourway.com/img/gl...y-61df5cd7.gif
GiCiK isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-20-2014, 12:24 PM   #20
Üye
GiCiK - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

HayalSohbet.Net - Türkiyenin Sohbet ve Paylaşım Platformu! www.hayalsohbet.net - irc.hayalsohbet.net
Üye No: 564
Üyelik tarihi: Feb 2014
Üye Grubu: Üye
Mesajlar: 1.920
Konular: 1131
Şube: Yurtdışı Şubesi
İlişki Durumu: İlişkisi Yok
Ruh Hali:  none
Tuttuğu Takım:

Level: 36 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 88 / 884
Güç: 640 / 26407
Tecrübe: 39%

Teşekkürler: 42
221 Mesajına 236 Kere Teşekkür Edildi
REP Gücü : 13
REP Puanı : 100
REP Seviyesi : GiCiK will become famous soon enoughGiCiK will become famous soon enough
Standart

Ücret: Dünyevi karşılık. Bir işin yapılmasına veya harcanan bir emeğe karşı verilmesi gereken hak. Kur'an'da, kadının evlilik sırasında almaya hak sahibi olduğu şey, mehir.

Ümmet: Bir zaman içinde, bir mekan üzerinde, bir din etrafında veya bir peygamber arkasında toplanmış, birbirleriyle tutarlı ve uyumlu insan topluluğu. Cemaat. İnsan dışındaki varlıklar için de kullanılabilir. Tek başına bir mü'min, Hz. İbrahim. Millet, İslam. Din. Yol.

Ümmî: Anadan doğduğu gibi. Okuma yazması olmayan. Yabancı kültürlerden, etkili dış şartlardan etkilenmemiş. Kur'an'da, kitap ehli olmayan. Mekke müşrikleri.

Üsve: Örnek. Arkasından gidilmesi, takip edilmesi, kendisine uyulması; taklid edilmesi gereken timsal. Hz. Peygamber.

serkan bunu beğendi.

___________________________________________

Ne MuTLu TürKüM DiYeNe ......!!!



http://img387.imageshack.us/img387/3...a5ys5iqop8.gif
http://www.glitteryourway.com/img/gl...y-61df5cd7.gif
GiCiK isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

(View-All Konu Okunma Sayisi : 6
Aarna785, GiCiK, henrysmith202, rj933294, Sarika539, serkan

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Tüm Zamanlar GMT +2 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 10:05 AM.

Forum Yasal Uyarı

Kuruluş : 2013
2013 - "HayalSohbet Forum" her hakkı saklıdır.
HS-Forum - HAYALSOHBET iştirakidir.
Sohbet - Chat
YASAL UYARI : İçerik sağlayacı paylaşım sitelerinden biri olan hayal forum Adresimizde 5651 Sayılı Kanun'un 8. Maddesine ve T.C.K'nın 125. Maddesine göre TÜM ÜYELERİMİZ yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. hayal forum hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler, Yöneticilerimiz ile iletişime geçilmesi yada iletişim formunu doldurulması halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde hayal forum yönetimi olarak tarafımızdan gereken işlemler yapılacak ve size dönüş sağlanacaktır.



Powered by vBulletin® Version 3.8.4
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Content Relevant URLs by vBSEO 3.6.0 RC 1
User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.1.0 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd. Runs best on HiVelocity Hosting.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406