Muhtesem Hikayeler
YAŞLI ANADAN BEŞ OĞLUNA MEKTUP
Köyümüz şehirden yüksek mi yüksek, Baban ihtiyarlıyor oğul, bilmem netsek Söz dinlemiyor artık ahırdaki eşek, Gelinlerden biri gelip, hizmet etse oğul ! Sizi 9 ay 10 gün karnımda taşıdım Beş oğul bir kızım için yaşadım Şimdi halim kalmadı, gençliğimi boşadım Gelinlerden biri gelip, hizmet etse oğul ! Köyde bacalar eskisi gibi tütmüyor, Çorba dahi boğazımızdan geçmiyor Takatimiz kalmadı işler bitmiyor Gelinlerden biri gelip, hizmet etse oğul! Geçenlerde kasabadan köye doktor geldi Sağlam kimse kalmadı herkese ilaç verdi Bana da kendini yorma ansızın gidersin deyiverdi Gelinlerden biri gelip, hizmet etse oğul! Eskiden köyümüzde yağız delikanlılar vardı Al duvak içinde gelinler, giderken ağlardı Gençler köyü terk etti, şimdi ihtiyarlar kaldı Gelinlerden biri gelip, hizmet etse oğul! Hani yalnız yaşayan komşumuz Ali amca vardı O da rahmetli oldu cenazesi üç gün kaldı Mezarını kazacak delikanlı bulunamadı Gelinlerden biri gelip, hizmet etse oğul! Öğrenci yokluğundan artık okul kapalı İhtiyarlayınca, babanın döküldü saçı sakalı Benimde dizlerim tutmaz, ağır işlere bakalı Gelinlerden biri gelip, hizmet etse oğul! İmam usandı, tayin yaptırıp gitti Bir ezan sesi duyuyorduk o da bitti Hastalıklar çoğaldı artık canımıza yetti Gelinlerden biri gelip, hizmet etse oğul! Analarda ciğer, evlatlarda merhamet olur Gezen görür, yaşayan ölür, eden elbet bulur Hayır duamızı alın biz ölmeden ne olur Gelinlerden biri gelip, hizmet etse oğul! Sizin huzurunuzu kaçırmak istemem Gelinlerimi severim asla kin beslemem Şimdi gelmezseniz cenazeme de istemem Gelinlerden biri gelip, hizmet etse oğul! OĞULLARIN ANALARINA CEVABI (1. oğul) Ana, şimdi Akdeniz sahillerindeyiz, Buralar çok güzel herkese tavsiye ederiz. Çocuklar diyor, ölürüz de asla köye gitmeyiz Kusura bakma, çocuklar istemeden biz gelemeyiz! (2. oğul) Ana, mektup yazmışsın bize boşu boşuna, Çünkü daha açarken gitmedi hanımın hoşuna, Sen idare et artık, bu sene de yalnız başına, Kusura bakma, ben hanımı gönderemem ana ! (3. oğul) Ana, gönderdiğin mektubu şimdi okudum hanıma, Dedi bu devirde hizmet eden var mı?, Allah aşkına, Ne olur soğuk su katma bu yaştan sonra, pişmiş aşıma, Kusura bakma ana, gönderemem hanımı ben sana asla! (4. oğul) Ana darılma, vakit bulup ta mektubunu okuyamadım, Şimdi okuyunca ne demek istediğini çok iyi anladım. Benim hanımdan başka çağıracak gelin mi bulamadın? Kusura bakma gönderemem, hanım oralara alışamaz ana ! (5. oğul) Ana abim söyledi, hizmete bizim hanımı çağırmışın, Olur mu öyle şey, doğalgazdan sobalı eve nasıl alışsın. Birde önceden başlamış günleri var, onlar yarım mı kalsın? Kusura bakma ana gönderemem, bu sene bizimki kalsın! (ortak çözüm) Dört kardeş hanımlarıyla biararaya geldiler. Anamızın isteği yerinde, acil çözüm bulalım dediler. Bizler ne yapacağız diye düşünürken, aklı gelinler verdiler. Kusura bakma ana, sana hizmete ancak bacımızı uygun gördüler! |
Gözü Aç İnsanın Sonu !
Vaktiyle, eski kavimlerden birinde iki kişi yolculuk yapıyordu. Yolda konakladılar. Konakladıkları yerde oyalanır, yeri kazar ve toprağı karıştırırken bir küp kulpu çıktı. Daha fazla kazdıklarında yerden bir küp çıktı. Merak edip açtılar, baktılar ki içi altun dolu. Basbayağı bir hazineydi. Paylaşmakta anlaşamadılar. Şu kadarı senin, bu kadarı benim derken kavga çıktı ve biri diğerini öldürdü. Öldüren, arkadaşını sürükleyerek uzaklaştırdı ve bir çukura atıp üzerini kapattı. Altunları, kimseye göstermeden nasıl götürmesi gerektiğini düşünürken, üç kişi çıkageldi. Baktılar ki adamın yanında epey altun var. Onlar da buna sahip olmak istediler. Adam, kendisine bir şey yapmamaları durumunda onlarla paylaşacağını söyledi. Onlar da razı oldular. Eşit olarak paylaşmak üzere anlaştılar. Hepsi de acıkmışlardı. Nasıl olsa zengin olduk . İçimizden birisi gitsin de yiyecek bir şeyler alsın diye, birisini yiyecek bir şeyler almaya gönderdiler. Gönderdikleri adam gittikten sonra aralarında şöyle kararlaştırdılar: O gelince, hem getirdiği yiyecekleri yiyecekler, hem de adamı öldürüp daha fazla altuna sahip olacaklardı. Öbür taraftan, yiyecek almaya giden adam ise, getirdiği yiyeceklerin içine zehir katıp onları zehirledikten sonra altunların hepsine kendisi sahip olmak istiyordu. Yiyeceklere zehir kattı. Onlara bu zehirli yiyecekleri getirdi. Diğerleri onu hemen oracıkta öldürdüler. Sonra da "Karnımızı doyurup ondan sonra paylaşalım" diye oturup zehirli yiyecekleri yediler. Daha paylaşmaya vakit kalmadan hepsi de oldukları yerde ölüp gittiler. Altunlar da ortada keldı. Hırsın sonu işte böyledir.. |
Tüm Zamanlar GMT +2 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 10:06 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.4
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Content Relevant URLs by vBSEO 3.6.0 RC 1
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.1.0 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd. Runs best on HiVelocity Hosting.