Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-14-2016, 08:12 PM   #1
halukgta
Özel Üye
halukgta - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

HayalSohbet.Net - Türkiyenin Sohbet ve Paylaşım Platformu! www.hayalsohbet.net - irc.hayalsohbet.net
Üye No: 583
Üyelik tarihi: Feb 2014
Üye Grubu: Özel Üye
Mesajlar: 220
Konular: 220
Yaş: 66
Şube: Balıkesir Şubesi
İlişki Durumu: Evli
Ruh Hali:  none
Tuttuğu Takım:

Level: 13 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Paylaşım: 0 / 321
Güç: 73 / 9488
Tecrübe: 85%

Teşekkürler: 2
9 Mesajına 9 Kere Teşekkür Edildi
REP Gücü : 11
REP Puanı : 20
REP Seviyesi : halukgta is on a distinguished road
Standart Fıkıh İnancı, Toplumu Kur'an dan Uzaklaştırmıştır.

Fıkıh düşüncesi, belki ilk zamanlar topluma bilgi vermek adına faydalı olduysa da, daha sonraları İslam toplumlarını bölen, parçalayan ve Müslümanları bir bilinmeze sürükleyen, inanılmaz tehlikeli yol ve yöntem haline gelmiştir. Bu sözleri neden söylediğimi, detaylı bir şekilde sizlere açıklamak isterim. İslam dinini yaşamak için, fıkıh ilmini bilmemiz gerektiği söylenir günümüzde. Peki, bu ilim dedikleri nasıl bir şey hiç araştırdınız mı? Kur’an dan farklı bilgiler mi? Ya da Kur’an ın anlaşılması için zorunlu bilgiler mi? Gelin önce bu sorularımıza cevaplar arayalım.

FIKIH İSLAM HUKUKUDUR diye, kısaca tarif ederler. Ayrıca kelime anlamı olarak, İslam inancında gidişatı, yolu yöntemi anlamak, işin özünü kavramak olarak da tarif edilir. Bu konuda daha fazla detaya girdiğimizde, fıkıh ilminin temel kaynaklarının Kur’an ve sünnet olduğu açıklamaları yapılmaktadır. Fıkıh ilminin ana amacının, DİNE HÜKÜM KOYMAK OLMADIĞI AMA ANA KAYNAKLARA, YANİ KUR’AN VE SÜNNETE UYGUN HÜKMÜ ARAŞTIRMAKTIR DENİR. Unuttuğumuz bir şey var, ana kaynak tektir oda Kur’an dır.

Şimdi gelelim bu söylenenlere. Fıkıh bir şeyin, özünü ve inceliklerini araştırmak olduğuna göre, acaba Kur’an bizlerin İslam ı yaşayabilmemiz için verilen emirlerin özünü, inceliklerini açıklamıyor mu da, bu şekilde farklı kaynaklara ihtiyacımız oluyor? Bu sorunun doğru cevabını bulamadığımız sürece, büyük yanlışlar yapmaya devam edeceğimizi de unutmayalım. Kur’an a baktığımızda onlarca ayetinde, Kur’an ı anlayabilmemiz için, apaçık ve detaylı nice örneklerle izah edildiğini söyler. Birkaç örnek verelim. Enam suresi 57. Ayetinde De ki: Şüphesiz ben RABBİMDEN GELEN APAÇIK BİR DELİLE DAYANIYORUM. Yine Hicr suresi 1. Ayetinde, BUNLAR APAÇIK OLAN KUR’AN IN AYETLERİDİR der. Lütfen aşağıdaki ayetler üzerinde bir dakika düşünür müsünüz?

Nur 34: Andolsun ki biz size (gerekeni) AÇIK AÇIK BİLDİREN AYETLER, sizden önce yaşayıp gitmiş olanlardan örnekler ve takvaya ulaşmış kimseler için ÖĞÜTLER İNDİRDİK. (Diyanet vakfı meali)

İbrahim 52: Bu Kur’an; kendisiyle uyarılsınlar, Allah’ın ancak tek ilâh olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri DÜŞÜNÜP ÖĞÜT ALSINLAR DİYE İNSANLARA BİR BİLDİRİDİR.

Bu ayetlere benzer onlarca ayet vardır ki, Kur’an ın bizzat Kur’an tarafından açıklanmış ve izah edilmiş olduğu bizlere bildirilmiştir. İlginçtir bunca açık ayetleri gördükleri halde, hala şöyle diyenleri duyarız. AÇIKTA NEKADAR AÇIK, NAMAZIN NASIL KILINACAĞI, KAÇ REKÂT OLDUĞU NEREDE YAZIYOR? Sizlere sormak isterim, Allah bizleri sorumlu tutacağını söylediği Kur’an ı, bizlere açıkladığını, nice örneklerle izah ettiğini söyleyip, bizlere tebliğ, bildiri olarak sunduğu kitabı, bizlere gereği gibi HÂŞÂ anlatamayıp, bu izahı ve anlatımı birilerine bırakmış olabileceğine, nasıl inanırız?

YARADAN BİZLERE, APAÇIK BİR BİLDİRİ SUNUYOR ELÇİSİ KANALIYLA, AMA BU BİLDİRİNİN ÜSTÜ ÖRTÜLÜ, GEREKLİ AÇIKLAMALAR YAPILMAMIŞ VE BİZLER TARAFINDAN ANLAŞILAMIYOR, ÖYLEMİ DOSTLAR? Ne dediğimizin, nelere inandığımızın farkında mıyız? Allah sizlere öğüt veriyorum diyor, ama bizler bu öğüdü Allah ın kelamından anlayamayacağımızı söyleyenlere inanıyoruz.

Fıkıh konusunun, nasıl büyük riskler taşıdığını anlamaya devam edelim. İslam ı Kur’an merkezli yaşamayan, cemaat ve tarikatlar ile yaşayan ve fıkıh öğretisini alanlar, DİN YA KUR’AN DIR YADA HADİSTİR DİYE İNANIRLAR. Bu sözler Kur’an a şirk koşmaktır hatırlatırım. Kur’an ın yanına hiç bir şey konamaz. ZATEN FIKIH İLMİNİN, ANA KAYNAĞI HADİSLERDİR. Çünkü Kur’an ı açık ve yeterli görmeyenler, her bilginin Kur’an da olmadığını söyleyenler, dini anlatmak ve yaşamak için hadisleri kullanmaktadırlar. PEYGAMBERİMİZİN HADİSLERİ, KUR’AN IN DIŞINDAN SÖZLER DEĞİLDİR. Eğer farklı sözleri, peygamberimizin adıyla bizlere sunuyorlarsa, bunlar peygamberimizin sözleri/hadisleri olamaz.

Bizler Allah ın buyurduğu gibi, Kur’an dan sorumluyuz, Kur’an dan hesaba çekileceğiz. Kur’an ın bahsetmedikleri, Yaradan ın kullarına yaşamında tanıdığı serbest alanlardır, dinin ve inancın sınırları dışındadır. FIKIH yoluyla İslam inancına öyle bilgiler sokulmuştur ki, bu bilgileri Kur’an da göremediğimizde, bakın demek ki her şey Kur’an da yokmuş, deme yanlışını yapıyoruz. Bu yanlış düşünce, dini zorlaştırıyor bizleri Kur’an dan uzaklaştırıyor, batılın takipçisi yapıyor. Peygamberimizde bu konuya dikkatimizi çekmiş ve bakın ne demiştir.

Allah’ın kitabında helal kıldığı helal, haram kıldığı haramdır. HAKKINDA SUSTUĞU İSE SERBESTTİR. Allah’ın serbest bıraktıklarını kabul edin ve BİLİN Kİ ALLAH HİÇBİR ŞEYİ UNUTUCU DEĞİLDİR.
Ebu Davud K. Etime 39/Tırmizi K. Libas 6 İbni Mace K. Etime 60/ El-Müracaat sayfa 20

Fıkıh inancının nereden geldiğini anlatanlar, bakın bu kaynağı nasıl izah ediyorlar. Geçmiş yüz yıllar öncesinden, Kur’an ile meşgul olan insanlar, Kur’an dan ve hadislerden ne anladıklarını, kayda geçirmişler ve fıkıh temellerini oluşturmuşlardır diye anlatılıyor. Bu izah ve açıklamalardan, büyük bir ilim doğduğunu da belirtiyorlar. Bu ilme de FIKIH deniyor. Ayrıca açıklama yapılıyor ve deniyor ki; FIKIH KUR’AN DEĞİLDİR, KUR’AN IN HADİSİN ANLAŞILMA ŞEKLİDİR. İnanıyorum aklınıza şu soru geldi, acaba fıkıh ilmini, hangi mezhebin kabul ettiği hadislere göre yaşamalı ve Kur’an ı anlamaya çalışmalıyız. Çünkü mezhepler arasında ihtilaflı olan öyle hadisler var ki, birbirilerinin kabul ettiği din önderlerini kâfirlikle, dinden çıkmakla suçluyorlar.

Bizler İslam ı kendi düşüncelerimizle değil de, yüzlerce yıl öncesinden günümüze ulaşan, emin olamayacağımız kişilerin sözleri, bilgileri ışığında yaşamaya çalışırsak, ne Kur’an ı doğru anlarız, nede Allah ın istediği yoldan gideriz. HER ŞEYDEN ÖNCE, BİZLERE ULAŞAN FIKIH BİLGİLERİNİN, GERÇEKTEN ADI GEÇEN KİŞİLERE AİT OLDUĞUNA BİLE EMİN OLAMAYIZ. Bu sözlerin, bilgilerin Rivayetler yoluyla, yüzlerce yıl öncesinden günümüze hatasız ve eksiksiz ulaşması mümkün değildir. Araya din düşmanlarının, dini çıkarlarına kullananların ve şeytanın vesvesesinin girmediğini kimse söyleyemez. Bu yol ve yöntemle, dini yaşamak büyük tehlikelerle doludur.

İNSANOĞLU HATASIZ DEĞİLDİR, EĞER DİNİ BİRİLERİNE ENDEKSLEYEREK HİÇ DÜŞÜNMEDEN, KUR’AN DAN ARAŞTIRMADAN, ONLARIN SÖZLERİYLE YAŞARSAK, O KİŞİLERİN YAPACAĞI HATALARI, YANLIŞLARI BİZLER DE YAPMIŞ OLURUZ. Birde bu hataları zincirleme, milyonlarca kişi hayatına geçiriyorsa, bu yolun sonunu tahmin edemiyorum.

Peygamberimiz sağlığında, Kur’an ın dışından hiçbir bilgi yazdırmamıştır. ÇÜNKÜ DİNİN KAYNAĞI YALNIZ KUR’AN DIR DA ONDAN. Dinin sahibi Allah dır ve ortağı da yoktur. Bizleri din ve iman adına bilgilendiren her bilginin de, Kur’an da olduğunu bizzat Kur’an söylediğine göre, nasıl olurda Kur’an ın dışından kaynakları, KİŞİSEL DÜŞÜNCELERİ, YORUMLARI din diye kabul ederiz? Dini yaşamak ciddiyet ister. ONUN İÇİNDE BİRİLERİNİN KUR’AN DAN VE EMİN OLAMAYACAĞIMIZ HADİSLERDEN, NE ANLADIĞIYLA İSLAM I YAŞAMAMIZ, BİZLER İÇİN BÜYÜK TEHLİKEDİR. Herkes kendi anladığından, kendi yaptıklarından sorumludur. İNANCIMIZI, ASLA BİRİLERİNİN DÜŞÜNCELERİNE ENDEKSLEYEMEYİZ, TAKİPÇİSİ OLAMAYIZ. Bu düşünce imtihan olmanın özüne ters düşer. Çünkü Allah bizlerin bu dünyada, imtihan olduğumuzu söylüyor.

Dört halife devrini de lütfen araştırınız, peygamberimizden hadis nakletmek yasaktı. Çünkü peygamberimiz sağlığında yasaklamıştı ve yalnız Kur’an ı bir birinize anlatın diye emretmişti. Sağlığında kendi sözlerinin, bir diğerine naklederken, inanılmaz anlamlar vererek, ekleyerek değiştirildiğini gördüğünden yasaklamıştır. Eğer bizlerin imanımızı yaşamamız için, Kur’an yetmemiş olsaydı, böylemi yapardı peygamberimiz. HÂŞÂ birileri, peygamberimizin eksikliğini mi tamamlıyor da, Kur’an ın daha doğru anlaşılmasını sağlıyor. İslam dini mezheplere bölünmeye başladığında, toplanan hadis sayısının 500 civarında olduğu rivayet edilir. Peki, günümüzdeki hadis sayısını biliyor musunuz? Hiç sanmıyorum, çünkü bilen yok ama bir milyonu bulduğu, hatta geçtiği söyleniyor. Tehlikeye bakar mısınız lütfen. BU BİLGİLER IŞINDA, DİN YAŞANIR MI SİZCE.

Dinin mezheplere ayrılması ile hadis toplama furyası başlamış ve aynı konularda bile, birbirinden çok farklı sözleri, peygamberimizin hadisleridir diye kayda geçirmiş ve bunları da din diye hayatlarına geçirmişlerdir. Çok daha ilginci, bu bilgilerle her mezhep, KENDİ FIKIH ANLAYIŞINI, İNANCINI YARATMIŞLARDIR. Sizce bu yol, çok büyük tehlikelerle dolu değil midir? Unutmayınız lütfen, peygamberimiz döneminde FIKIH adı altında bir kaynak, bilgi yoktu. Acaba bu bir eksiklik miydi de, daha sonra birileri tamamladı, ne dersiniz?

Peygamberimiz döneminde, Müslüman olmak isteyen, bazı ehli kitap inancına sahip kişiler, Kur’an ın yanında, atalarının inançlarını da dinde yaşamak istemişlerdi. Bu isteklerine Allah olumsuz cevap verip, Casiye 6. Ayetinde, Allah'tan ve O'nun âyetlerinden sonra hangi söze inanacaklar? Ankebut 51. Ayette, Karşılarında okunup duran bir kitabı, sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu diye uyarıda bulunmuş ve Kur’an ın dışından hiçbir bilginin, dine sokulamayacağını açıkça bildirmiştir. Bu uyarılar ne yazık ki dikkate alınmamış, FIKIH YOLUYLA ÖZELLİKLE YAHUDİLERİN BİRÇOK İNANCI, SANKİ BİZLERİN İNANCI GİBİ İÇİMİZE SOKULMUŞTUR.

Bugün bizler, Kur’an ı anlayabilmek ve İslam ı yaşayabilmek için, yüzlerce yıl öncesinden günümüze ulaşmış fıkıh bilgisini, dinin ana kaynakları kabul ediyoruz. İYİDE BAHSEDİLEN ÂLİM KİŞİLER, KUR’AN I O GÜNLERDE ANLAMIŞLARDA, BUGÜN KUR’AN I ANLAYAN DİN ÂLİMİ YOK MU ARAMIZDA? Hani Allah yemin ederek, bu kitabı anlayasınız diye kolaylaştırdık diyordu, bu uyarıların hiç mi önemi yok. Mantığın kabul edemeyeceği bir düşünceyi, nasıl kabul ederiz.

İslam inancında yaratılan fıkıh anlayışı, Müslüman tolumu Kur’an dan uzaklaştırmış ve bir bilinmeze doğru yol almaktadır. Allah Kur’an ın sınırlarını aşmayın sakın diye uyarır. Dinin anlaşılması ve yaşanması adına getirilen fıkıh anlayışı, ne yazık ki Müslüman toplumların, Kur’an ın sınırlarını aşmasına neden olmuştur. DAHA DA KÖTÜSÜ, BU BİLGİLER KUR’AN IN ÖNÜNE GEÇMİŞTİR. Birde her şey Kur’an da yoktur zihniyetine inandırılmış bir toplumu düşünün lütfen. Dine nifak sokmak isteyen din düşmanları ile dini kendi tekellerine almak isteyen din simsarcıları, FIKIH silahını çok iyi kullanmışlar ve İslam dinini, inanılmaz iftiralarla doldurmuşlardır. Şimdide neyin doğru, neyin yanlış olduğunu anlayan bilen, ne yazık ki çok az.

Fıkıh zihniyeti, toplumun ayetleri tamamen yanlış anlaşılmasına neden olmuştur. Bir kardeşimiz şöyle bir soru sormuş. DİNİ KUR’AN IN TERCÜMESİNDEN Mİ, YOKSA FIKIHTAN MI ÖĞRENMELİYİZ. Verilen cevap ve örnek, işin ne derece tehlikeli olduğunun canlı kanıtıdır.

(Mealden tefsirden din öğrenilmez. Ahmed Tahtavi hazretleri buyuruyor ki: Kur'an-ı kerimdeki ALLAH’IN İPİNE SARILIN ifadesindeki ipten maksat, cemaattır. Cemaat da, fıkıh ve ilim sahipleridir. Fıkıh âlimlerinden bir karış ayrılan dalalete düşer…)

İşte fıkıh ve kişi odaklı din yaşamak, bu kadar tehlikeli. Allah ın ayetine bile farklı anlamlar vererek, kendi çıkarlarına kullanabiliyorlar. Allah ın ipinden kasıt apaçık Kur’an dır, onun ayetleridir. Kur’an asla, emin olmadığın bilgilerin ardına düşmeyin diye bizleri uyarır ve kişi odaklı dini yasaklayarak, güveneceğiniz ardı sıra gideceğiniz veliniz yalnız Allah dır der. VELİLERİN ardına düşmeyin diye bizleri ikaz eder. Onun için Allah bizlerin, din ve iman adına sarılacağı bilgilerin yalnız Kur’an olduğunu bu ayette bizlere bildirir. Ama dini kendi çıkarlarına kullananlar, dikkat ederseniz FIKIH silahı ile toplumu can elinden vurmaktadırlar. Kur’an ın ipine sarılan, asla cemaatlerin, şeyhlerin, efendilerin söylemleri ile dini yaşamaz. Fıkıh yoluyla, Kur’an gerçeklerinin önü kesilmeye çalışılmakta, ayetlerin üstü örtülmektedir. Lütfen bu gerçeklerin artık farkına varalım.

Dini konularda, kendisini otorite gören makam ve şahıslara sorulan sorulara, FIKIH dan yardım alarak öyle cevaplar veriyorlar ki, ne akıl ne mantık, nede ahlak bunu kabul etmez. Bunun örneklerini görüyoruz. Verilen cevaplara baktığımızda, kaynak olarak FIKIH dan kanıt gösteriyorlar. Toplum tepki gösterince de geri adım atıyorlar. İşte FIKIH kaynağı böyle tehlikelerle doludur. İyi ve doğru bilgilerin içine, öyle zehirler yerleştirilmiş ki, anlamak fark etmek için Kur’an terbiyesi almak gerekir.

Emin olduğumuz, güvenebileceğimiz din adına tek bilgi Kur’an dır. Bunu ben söylemiyorum, Kur’an ın bizzat kendisi söylüyor. Onun yanında, Kur’an ın onayından geçmiş her bilgi, örnek bizlere faydalı olacaktır. Allah bizleri Kur’an dan sorumlu tuttuğunu apaçık söylüyor da, bizlerin anlayabilmesi için yemin ederek kolaylaştırdığı müjdesini veriyorsa, Kur’an ı anlamak için, birilerinin sözlerine ihtiyacımız olduğunu lütfen söylemeyelim. Bu davranış ve düşünce Kur’an a küfürdür, saygısızlıktır. Elbette hepimiz aynı kapasitede değiliz, birbirimize yardımcı olmalıyız, ama yapacağımız yardımın kaynağı, yalnız Kur’an olmalıdır.

İsra Suresi 36: Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur. (Diyanet meali)


Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK


Hak yol Kuran
Yolumuz Hakkın Yolu | BATILA,HURAFEYE DEĞİL, YALNIZ ALLAH IN İPİNE SARILALIM.
BATILDAN UZAK İSLAMI YAŞAYABİLMEK.
HALUK GÜMÜŞTABAK/ KUR'AN A DAVET.

halukgta isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla

halukgta Kullanicisinin Son 5 Konusu
Baslik Kategori Son Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj
Günümüzde yaşanan islam’in bu hale gelmesinden,... İslamiyet halukgta 0 881 08-20-2021 11:40 AM
Tegabun suresi 11 ve 12. Ayetlerden alacağimiz... İslamiyet halukgta 0 942 08-11-2021 11:01 AM
Bir müslüman, ben kur’an dan bunu anladim ve... İslamiyet halukgta 0 976 08-08-2021 08:27 PM
Kur’an da birçok kez geçen, zanna, saniya uymayin... İslamiyet halukgta 0 1279 07-15-2021 09:42 AM
Zuhruf suresi 44. Ayetin, anlamini değiştirip,... İslamiyet halukgta 0 1202 06-24-2021 09:01 AM

 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406