Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda Kitap Özeti
Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda Yılmaz Özdil
Mükemmel köşe yazıları ile herkesin beğenisini kazanan Yılmaz Özdil bu kez çok farklı bir kitap olan Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda ile 9 Eylül’de karşımıza geliyor. Daha önceki kitapları İsim Şehir Hayvan ve İsim Şehir Bitki gibi önceki köşe yazılarından derleme bir kitap değil. Yine AKP dönemini işliyor ve çıraklık, kalfalık ve ustalık bölümlerinden oluşuyor. AKP döneminde Türkiye’de neler yaşandığını yine kendi üslubu ile anlatıyor.
Yılmaz Özdil kitabı aynı zamanda yıllara bölmüş. AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılı ile başlıyor kitap. Daha sonra 2013 yılına kadar yıl içinde neler olduğunu tek tek açıklıyor. Dahası yaşananların geleceği nasıl etkileyeceğini belirterek olayları birbirleri ile bağlıyor. Böyle olunca yaşananları daha net görüyor ve anlıyorsunuz.
Kitabın diğer güzel yanı ise Yılmaz Özdil'in kendi üslubunu kitapta kullanmış olması. Özellikle magazin haberlerine göndermeleri çok yerinde ve eğlenceli. Daha ciddi olaylar dururken Türkiye'nin magazin ile nasıl uyutulduğunu, dahası gündemin gerektiğinde nasıl değiştirildiğini örnekleri ile mükemmel açıklıyor. Arka Kapak Bilgisi
Son 10 yılda yaşadığımız her şey
"Beş gazetenin arşivinden 460 bin sayfa taradım. Sırf arşiv taraması 1.5 senemi aldı. İsim Şehir Hayvan ve İsim Şehir Bitki gibi köşe yazılarımdan derleme değil... Sıfırdan yazıldı. 3 Kasım 2002de başlıyor. Bugüne kadar geliyor. Çıraklık, kalfalık, ustalık diye üç bölümden oluşuyor."
Yılmaz Özdil, Hürriyet, 30 Temmuz 2013
Bir tablo hayal edin.
Sanat eseri.
Miras. Size ait.
Tuvali, Türkiye coğrafyası.
Boyası, şehit kanı, alın teri.
Her sabah uyanıyorsunuz.
Gururla seyrediyorsunuz.
Ama, birileri her sabah sizden önce uyanıp o tablonun başına geçiyor
ve orasına burasına minik minik fırça darbeleri atıyor.
Her sabah bir minik fırça darbesi.
Usta işi.
Küçük küçük değişiyor tablo.
Aniden değil.
Milim milim.
Alıştıra alıştıra.
Yedire yedire.
Aradan yıllar geçiyor.
Tablo, o tablo olmaktan çıkmış!
Komple değişmiş.
Dedim ya, kanıksamışsınız.
Bakıyorsunuz bakıyorsunuz...
Tablo, hâlâ aynı tablo zannediyorsunuz.
Peki ne yapılabilir?
Fark, nasıl fark edilebilir?
Orijinalin aslında ne kadar değiştiği...
Ne hale getirildiği...
İlk bakışta nasıl anlaşılabilir?
Tek çare var. Kıyas.
Tablonun ilk haliyle...
Son halini yan yana koymalı.